Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/14140 Esas 2019/605 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14140
Karar No: 2019/605
Karar Tarihi: 31.01.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/14140 Esas 2019/605 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu hizmet tespiti istemidir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete bağlı olarak uzun yıllar ev hizmetleri ve çocuk bakıcısı gibi işlerde çalıştığını ileri sürmüştür. Davalı şirket ise herhangi bir bağlantı ya da iş sözleşmesi bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Dosya kapsamından, davacının davalı şirket tarafından işe alındığı, askeri personelin tayininin çıkması gibi hallerde oluşan boşluklarda, davacının aynı hizmeti sunmaya hazır şekilde davalı şirketin talimatını beklediği ve yeni gelen personel ile irtibatın yine davalı şirket tarafından sağlandığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, iş sözleşmesinin bağımlılık ve devamlılık unsurlarının taraflar arasında gerçekleştiği kabul edilmelidir. Mahkemece, tüm deliller toplanarak uzman bilirkişiden rapor alınarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Karar, bozulmuştur.
4857 sayılı İş Kanunu: Belirsiz süreli iş sözleşmesi.
10. Hukuk Dairesi         2016/14140 E.  ,  2019/605 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Temyize konu uyuşmazlık, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi ve iş sözleşmesi bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davacı vekili, davalı şirketin ... Askeri Üssünde görev yapan ABD askeri personeline hizmet sunan müteahhit şirket olduğunu, müvekkilinin uzun yıllar ev hizmetleri ve çocuk bakıcısı vb işlerde davalı şirkete bağlı olarak çalıştığını ileri sürmüştür.
    Davalı şirket vekili, davacının Amerikalı ailelerle bizzat anlaşarak onların evlerinde çalıştığını, davacının ücretinin evinde hizmet verdiği Amerikan askerleri tarafından ödendiğini ve davacı ile davalı şirket arasında her hangi bir bağlantı ya da iş sözleşmesi bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
    Dosya kapsamından; davacının, ... Askeri Üssünde görev yapan ABD askeri personelinin evlerinde, ev işleri ve çocuk bakıcılığı yaptığı, askeri üsse giriş yapabilmesi için davacıya kimlik kartı çıkartıldığı, davacının üsse düzenli olarak günlük giriş çıkış yaptığı, davacı tanıklarının beyanlarından; davacının davalı şirket tarafından işe alındığı, askeri personelin tayininin çıkması gibi hallerde oluşan boşluklarda, davacının aynı hizmeti sunmaya hazır şekilde davalı şirketin talimatını beklediği ve yeni gelen personel ile irtibatın yine davalı şirket tarafından sağlandığı, hizmet edilen askeri personelin dönem dönem değişmesine karşın, iş ilişkisinin devam ettiği süreçte davacının muhatabının davalı şirket olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu bağlamda, iş sözleşmesinin bağımlılık ve devamlılık unsurlarının taraflar arasında gerçekleştiği kabul edilmelidir.
    Her ne kadar davalı yanca, davacıya ödenen ücretin kendisine hizmet edilen askeri personel tarafından ödendiği savunulmuş ise de, ücretin 3. kişi tarafından ödenmiş olması taraflar arasındaki iş sözleşmesini ortadan kaldırmaz.
    Bu kapsamda, davacı ile davalı şirket arasında 4857 sayılı İş Kanunu’na göre belirsiz süreli iş sözleşmesinin kurulduğunun kabulü gerekir. Emsal mahiyetteki Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 13.10.2014 tarih ve 2014/27686-29486 E-K.; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 23.10.2014 tarih ve 2014/15142-19352 E-K sayılı kararları da aynı doğrultudadır.
    Hâl böyle olunca mahkemece; işin esasına girilerek, tüm deliller toplanıp, uzman bilirkişiden rapor alınarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu husus bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 31.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.