7. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/9119 Karar No: 2014/3790 Karar Tarihi: 13.02.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2012/9119 Esas 2014/3790 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2012/9119 E. , 2014/3790 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İncirliova(Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi Tarihi : 07/02/2012 Numarası : 2008/65-2012/73
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava niteliği ve içeriği itibariyle haksız fiilden ve haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan maddi zararların tahsili ve tazmini istemine ilişkindir. 1-İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen gerekçelere, davacı şirketin mülkiyet sahibi olmaması nedeniyle inşaatın güçlendirilmesine yönelik istemlerinin mahkemece reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı tarafın aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı tarafın haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zararın tazmini istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; 1086 sayılı HMUK"nun 101. ve devamı maddeleri hükmü gereğince ihtiyati tedbir kararı alan kimse ihtiyati tedbir kararının haksız olduğunun belirlenmesi halinde ihtiyati tedbir kararı sebebiyle karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğradıkları zararı gidermekle yükümlüdür. İhtiyati tedbir kararı alan kişinin sorumluluğuna hükmedilebilmesi için ihtiyati tedbir kararının uygulanmış olması, ihtiyati tedbir kararının haksızlığının belirlenmesi, bir zarar doğması, zarar ile ihtiyati tedbir kararının uygulanması arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. İhtiyati tedbir kararının haklı veya haksız olduğu ancak o davada verilecek nihai karar ile belirlenebilir. Öte yandan her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceği gibi kural olarak haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan bu giderim borcunun doğumu için de kusur aranmamaktadır. Gerçekten bu konuda öğretide ve uygulamada görüş birliği bulunmaktadır. İhtiyati tedbirin herhangi bir nedenle kaldırılması veya düşmesi halinde ihtiyati tedbirin haksız olduğunun kabulü gerekir. Açık bir anlatımla haklılık ve haksızlık yönünden başkaca bir araştırma yapılmaz. Kaldırılan veya kendiliğinden düşen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle bir zarar oluşması ve meydana gelen zarar ile ihtiyati tedbir kararının uygulanması arasında illiyet bağı bulunması sorumluluğun doğması için yeterlidir. Toplanan delillerden verilen ihtiyati tedbir kararı ile dava konusu inşaatın iki kez durduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki mahmemece davacı tarafın az yukarıda açıklanan istemine yönelik delilleri yeterince toplanmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle davacı tarafa bu istemine ilişkin zarar kalemleri açıklattırılmalı, ihtiyati tedbir kararının verildiği dava dosyası getirtilmeli daha sonra haksız ihtiyati tedbir nedeniyle kusursuz sorumluluk unsurlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, zararın varlığını kanıtlamanın davacıya, kapsamını belirlemenin ise hakime ait olduğu ilkesi de göz önünde tutularak toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu doğrultuda bir uygulama ve araştırma yapılmaksızın davanın niteliğinde yanılgıya düşülerek, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.