11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4649 Karar No: 2018/388 Karar Tarihi: 17.01.2018
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4649 Esas 2018/388 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir özel belgede sahtecilik davasında, sanığın sahte telefon hattı sözleşmeleri düzenlemekle suçlanması üzerine verilen mahkumiyet kararına yapılan temyizde, sanık savunmasına rağmen somut delil olmadan hatalı gerekçeyle mahkumiyete hükmedilmesi nedeniyle karar bozulmuştur. Ancak elektronik haberleşme kanununun düzenlemeleri de dikkate alınarak, sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde ödeme önerisi ve sonucuna göre hareket edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
11. Ceza Dairesi 2017/4649 E. , 2018/388 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmüne yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; .... Ltd. Şti. yetkilisi olan sanık ... hakkında katılan adına sahte telefon hattı sözleşmeleri düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın aşamalarda suça konu sözleşmeleri kendisinin düzenlemediğini, sözleşmelerin alt bayi olan ... İletişim tarafından düzenlediğini savunarak atılı suçlamayı kabul etmemesi; ... İletişim isimli işyeri yetkilisi olan diğer sanık ...’nin savunmasında, alt bayi olarak faaliyet gösterdiklerini, sözleşmeleri işyerinde kısa süreyle çalışan ... tarafından düzenledikten sonra aktivasyon işlemlerini kendisinin yaparak üst bayiye gönderdiğini söylemesi karşısında; sanık ...’in atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve somut delil bulunmadığı halde beraati yerine hatalı gerekçeyle mahkûmiyetine karar verilmesi, B-Sanık ..."in hakkındaki mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; GSM hat satışı bayisi işleten sanığa ait ... İletişim isimli işyerinde düzenlenen sözleşmelerdeki imzanın mağdura ait olmadığının tespit edilmesi ve menfaatin sanığa ait olması ve suçun sübut bulduğu cihetle, tebliğnamedeki eksik araştırmaya yönelik bozma görüşüne iştirak olunmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hükümden sonra 19/02/2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, ön ödeme önerisinde bulunup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,17.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.