Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Kira alacağına ilişkin olarak yapılan takibin kesinleşmesinden sonra kiracı borçlunun icra mahkemesine başvurarak 08.08.2011 tarihli ibraname ile alacaklı vekilinin kendisini ibra ettiği, İİK"nun 71.maddesi uyarınca borcun itfa edildiğinden iptalini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda söz konusu belge ibraname vasfındaysa da bunun hata ve hile ile alındığı, belegenin genel mahkemede değerlerilmesi gerektiğinden bahisle istemin reddine karar verilmiştir.
İİK"nun 71.maddesine göre takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun itfa edildiğinin imzası ikrar edilmiş belge ile ispat edilirse hakimden takibin iptali her zaman istenebileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, borçlunun sunduğu 08.08.2011 tarihli ve imzası alacaklı vekilince inkar edilmeyen belgede; borçlunun kira sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödeyerek kapattığı yazılı olup mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde belgenin arkasındaki fulaj izlerinde de borcun kısmi olarak kapandığına ilişkin bir ibarenin olmadığı görülmüştür.
Bu durumda kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyen dar yetkili icra mahkemesince anılan belgenin hata ve hile ile alındığına yönelik olarak yargılama yapılıp, bu belgenin anılan şekilde hata ve hile ile alındığından dolayı istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Çünkü alacaklının belgenin bu yönde alındığına yönelik iddiası yargılamayı gerektirip icra mahkemesince bu yönde araştırma yapılamaz.
Öte yandan, alacaklı tarafça borcun 3.000,00 TL"lik kısmının ödendiği kabul edildiğine göre mahkemece bu yönden istemin kısmen kabulüne karar vermek gerekirken tümden reddi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.