15. Ceza Dairesi 2019/251 E. , 2020/10401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 168/2, 62, 52/2-4, 53, 58, 54. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın üzerine atılı TCK 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırmaya tabi olduğu, dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın suç tarihinde mağdurun ikametine giderek kapısını çaldığı, mağdura “ölen amcasından kalan mirasın sadakasını dağıttığını, komşulardan duyduğu kadarıyla çocuk okuttuğundan paraya ihtiyacı olduğunu duyduğunu, kendisine yardım etmek istediğini” söylediği, sanığın 3 adet yabancı menşeli kağıt banknot çıkardığı, mağdura “ bana 2000 TL ver bu paraları al, bu paraların 2000 TL"nin çok üzerinde değeri var” dediği, mağdurun ise yalnızca 500 TL parasının bulunduğunu belirtmesi üzerine sanığın 500 lira parayı mağdurdan alarak mağdura 3 adet yabancı menşeli paraları verdiği, mağdurun paraları döviz bürosunda bozdurmak için oğluna verdiği, döviz bürosunda paraların geçersiz olduğunun kendilerine bildirildiği, bahse konu paralardan 1 adet 1000 MİL CRUZADOS Brezilya parasının orjinal olduğu, ancak kendi ülkesinde tedavülden kaldırıldığı için geçerliliğini kaybettiğinin, 2 adet 500 RİELS Cambodia parasının ise orijinal olup tedavülde olduğunun ancak suç tarihine göre toplam 1000 Cambodian rielinin yaklaşık 0.52 TL"ye karşılık geldiğinin tespit edildiği, sanığın hileli hareketlerle mağduru dolandırdığı iddia edilen olayda; sanığın mahkeme savunmasındaki dolaylı ikrarı, TC Merkez Bankası İzmit Şubesinin 27/05/2014 tarihli raporu, mağdur ve tanık beyanları, uzlaştırma raporu, tüm deliller gözetilerek; sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla hileli davranışlarla aldatarak mağdurun zararına kendi yararına haksız menfaat sağladığı anlaşılan sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/18. maddesinde yer alan "Uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez" şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın dolandırıcılık suçundan yapılan yargılamasında dosyanın usulüne uygun olarak uzlaştırmacıya tevdi edildiği, mağdurun uzlaşmayı kabul etmediği için uzlaştırma işleminin olumsuz sonuçlandığı, dairemizin bozma kararı sonrası birinci celsede sanığın söz alarak “müşteki zararı giderilmediği için uzlaşmak istememiştir” beyanında bulunması üzerine mağdurun “zararım giderilse de uzlaşmak istemediğimi söylemiştim” beyanında bulunduğu, uzlaştırma işleminin usulüne uygun olduğu ve yeniden uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği gözetilerek tebliğnamedeki; mağdurun duruşmada şikayetinden vazgeçmesi, iki tarafın uzlaştığının görülmesiyle uzlaştırma raporu ile tarafların iradeleri arasında çelişki olduğundan bahisle, bozma isteyen görüşüne iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın temyiz itirazlarının reddiyle; hükmün ONANMASINA, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.