23. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1968 Karar No: 2016/556 Karar Tarihi: 08.02.2016
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/1968 Esas 2016/556 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2015/1968 E. , 2016/556 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı müflis şirket aleyhine ... 1. İş Mahkemesi"nin 2004/1790 E. sayılı dosyası (... 9. İş Mahkemesi"nin 2004/1789 E. sayılı dosyası, ... 2. İş Mahkemesi"nin 2011/528 E. sayılı dosyası ve ... 2. İş Mahkemesi"nin 2005/1789 E. sayılı dosyası) ile alacak davaları açtığını, davalının iflası üzerine iflas müdürlüğüne kayıt başvurusunda bulunduklarını, iflas idaresince kayıt başvurularının alacakların dava konusu edilmeleri ve davalarının da derdest olduğu gerekçesiyle "davalı" olarak kayıt edilmelerine karar verildiğini, oysa ki alacakların sıra cetveline kaydının gerektiğini ileri sürerek, müvekklinin 4 adet alacağının sıra cetvelinin 3. sırasına “ ihtilaflı alacak” olarak kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, dosyaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre; davacının alacağı için ... 1, 2 ve 9. İş Mahkemeleri"nde iflastan önce dava açtığı, davaların hala derdest olduklarını, işbu davaların görülmesi sırasında ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 23.03.2012 tarih ve 2011/19 Esas, - 2012/186 sayılı Karar ile davalı şirketin iflasına karar verildiği, dolayısıyla da davacı tarafından İş Mahkemelerinde açılmış olan alacak davalarının iflas kararından sonra kayıt-kabul davacı olarak görülmeye davam edilmesi gerekeceğinden ve açılmış dava hala derdest iken davacının mahkemede açmış olduğu işbu kayıt-kabul davasında 6100 sayılı Kanun"un 114/1-h bendi uyarınca, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı ve dolayısıyla da dava şartı noksanının bulunduğu ve bu noksanlığın da sonradan giderilemiyeceği gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.