11. Ceza Dairesi 2017/9871 E. , 2021/2669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK"nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Fer-Dök Ltd.Şti. Yetkilisi olarak görünen sanık hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından açılan kamu davasında; sanığın, aslında ticari bir faaliyetinin olmadığını, çöplerden kağıt toplayarak geçimini sağladığını, alkolik olduğunu, ismini hatırlayamadığı kişilerin kağıt toplarken yanına geldiklerini ve para verip bir şişe rakı alacaklarını söylediklerini, birlikte giderek muhtardan ikametgah ilmühaberi ve nüfus cüzdanı sureti aldıklarını, daha sonra notere gittiklerini, orada bilmediği kağıtlara imza attığını, bu kişilerin kendisi adına işyeri açtığını su kaçakçılığından dolayı mahkemeye çıktığında öğrendiğini, aslında bu mükellefiyet ile hiç bir ilgisinin olmadığını, bu kişileri daha sonra görmediğini, zaten hatırlayamadığını, tarh dosyasındaki işe başlama bildirimi, kira kontratı ve 18/03/2002 tarihli yoklama fişindeki ... adı altındaki imzaların kendisine ait olmadığını, 2002-2003 yıllarındaki yasal defterlerin tasdikini kendisinin yaptırmadığını, kendisi adına atılan imzaların başkaları tarafından atıldığını, verilen beyannamelerden haberinin olmadığını, 2002 ve sonrasına ait alış satış faturalarından haberinin olmadığını, sevk irsaliyesi ve faturaların teslim alındığına ilişkin bilgi formunda yer alan imzaların da kendisine ait olmadığını savunması karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1- Sanığın 2008 ve 2009 takvim yıllarında düzenlediği iddia olunan faturaların kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle getirtilip dosya içine konulması, faturalar sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2- Söz konusu faturaların kendisine ait olmadığını söylemesi hâlinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki, tarh dosyasındaki işe başlama bildirimi, kira kontratı,18/03/2002 tarihli yoklama fişi ve sevk irsaliyesi ile faturaların teslim alındığına ilişkin bilgi formundaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
3- Yukarıda belirtilen belgelerdeki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
b) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
4-Mükellefin vergi beyannamelerinin ve Ba-Bs bildirimlerinin ne şekilde verildiği vergi dairesinden sorulup e-beyanname ile internet üzerinden verildiğinin tespiti halinde GİB Merkezi sorgulamalar ekranından araştırma yapılarak belgelerin kim tarafından gönderildiğinin tespit edilmesi,
5- Beyannamelerin muhasebeci tarafından verildiğinin anlaşılması halinde bu kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak duruşmaya çağrılması, CMK’nin 46/1-c. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra kendisinden sanığı tanıyıp tanımadığının ve beyannamelere konu faturaların sanık tarafından kendisine getirilip getirilmediğinin sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
6- Kabule göre de;
a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturduğu aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde ise zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden tek suçtan mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 16/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.