16. Hukuk Dairesi 2018/4998 E. , 2021/3277 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, yeniden keşif yapılmak suretiyle, yerel bilirkişi ve tanıklardan, kök murisin terekesinin tüm mirasçılarının katılımı ile usulüne uygun şekilde taksim edilip edilmediğinin, taksim edilmişse her bir mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz verildiğinin, kimin hangi tarihten beri ne sebeple zilyet olduğunun, taksim dışı kalan yerler olup olmadığının ve ne sebeple taksim dışı bırakıldığının ayrıntılı ve maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanması, her bir mirasçıya verilen parsellerin tutanaklarının getirtilip incelenerek bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan bozma ilamında açıkça, taraflar arasındaki uyuşmazlığın öncesinde kök muris ...’ a ait olan taşınmazların, murisin ölümü ile usulüne ilişkin olarak taksim edilip edilmediğine ilişkin olduğu vurgulanmış olup, Mahkemece çekişmeli taşınmazların öncesinde tarafların kök murisi ...’a ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, murisin terekesinin taksim edildiği, taksim neticesinde terekeye dahil olan dava dışı taşınmazlardan 108 ada 32 parselin ..., 101 ada 39 parselin ..., 101 ada 32 parselin ..., 101 ada 38 parselin ..., 102 ada 50 parselin ise kök murisin eşi ...’a isabet ettiği, çekişmeli taşınmazların ise davalıların kendi mirasbırakanı ...’a isabet ettiği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; bozma ilamında taksimin araştırılması gereğine değinildiği halde, kök murisin terekesinin taksim edilip edilmediği yöntemince araştırılmamış, tereke kapsamındaki taşınmazların tespit tutanakları, kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilmek suretiyle bilirkişi ve tanıkların beyanları denetlenmemiş, öte yandan keşif sırasında çekişmeli taşınmazlardan bir bölümünün davacılar tarafından, davalıların kendi mirasbırakanı ...’a satılarak zilyetliğin devredildiği, bu anlamda mirasçılar arasında pay devri yapıldığı belirtilmesine rağmen bu husus açıklığa kavuşturulmamış ve böylelikle bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için, kök muris ... terekesine dahil olan taşınmazların tümü belirlenerek, bu taşınmazlara ait tespit tutanakları ve dayanakları ile oluşmuş ise tapu kayıtları getirtildikten sonra mahallinde, taşınmazların bulunduğu yeri iyi bilen, yaşlı, yansız yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel ve tespit bilirkişileri ile tanıklardan, kök muris ... terekesinin tüm mirasçılar ya da yasal temsilcilerinin katılımı ile usulüne uygun şekilde taksime tabi tutulup tutulmadığı, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınır ya da taşınmaz mal verilip verilmediği, dava konusu taşınmazların kimin miras payına düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı, çekişmeli taşınmazlar yönünden mirasçılar arasında pay temliki yapılıp yapılmadığı maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı, fen bilirkişisine, yapılan keşif takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.