Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8271 Esas 2018/946 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8271
Karar No: 2018/946
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8271 Esas 2018/946 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/8271 E.  ,  2018/946 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.12.2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur.
    Davalı vekili, davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
    Mahkemece, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun 73.maddesine göre bir taşınmaz malın haczine karar verildiğinde amme idaresinin muvafakati alınmaksızın mahcuz taşınmazda tasarrufta bulunulamayacağı ve davacının tapu kaydındaki haciz şerhlerini inceleme halinde göreceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosya içerisindeki mevcut kayıt ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu edilen 185 ada 578 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydında pek çok haciz ile tedbir kararı şerhlerinin bulunduğu belirlenmiştir.
    Dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi 20.11.2013 tarihinde yapılmıştır. 185 ada 578 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında haciz ve tedbir şerhleri sözleşme tarihinden önce mevcuttur. Tapunun aleniyet prensibi gereği ilgililerin taşınmazın tapu kaydındaki şerhleri gördükleri kabul edilir.
    Somut uyuşmazlıkta; haciz şerhi lehtarları davada taraf olarak gösterilmemiştir.
    Mahkemece yapılması gereken iş; taşınmazlar üzerindeki yükümlülükleri incelemek suretiyle, tedbir kararı verilen dosyalar temin edilmeli, haciz şerhlerinin lehtarlarının da davada yer alması ve kendilerine savunma hakkı sağladıktan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek olmalıdır. Taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.