
Esas No: 2022/1963
Karar No: 2022/12809
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/1963 Esas 2022/12809 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/1963 E. , 2022/12809 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İncir bahçesi niteliğindeki ... İlçesi, ... Mahallesi 166 parsel sayılı taşınmaza net meyve geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu dava konusu 166 parsel sayılı taşınmazın 2991 ada 146 parsel olarak tapuya tescil edildiği, kamulaştırılan alanın 2.175,97 m² olarak değiştiği beyan edildiğinden taşınmazın yeni tapu kaydı ve kadastro krokisi dosya arasına alınarak yeniden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi,
2-Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,
3-Taşınmazın değeri belirlenirken üretim giderlerine onarım, bakım, amortisman, faiz ve sigorta gibi diğer sabit masraflar dahil edilmek suretiyle eksik bedel tespiti,
4-2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, kamulaştırma bedel ile acele el koyma bedeli arasındaki fark bedele 28.03.2016 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi ile yetinilmesi ve karar tarihinden sonra bloke edilen ve ödenen faiz bedelinin infazda tekerrüre mahal verilmemesi için gözetilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
5-Dava konusu taşınmazın mahalle adı; tapuda ... Mahallesi olarak yazılı olduğu halde, hüküm fıkrasında infazda tereddüt uyandıracak şekilde ... Köyü olarak yazılması,
Doğru olmadığı gibi;
6-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 27/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.