14. Hukuk Dairesi 2017/3139 E. , 2018/934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.08.2006 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, davacının davalılar ile birlikte paydaşı olduğu 894 parsel numaralı taşınmaz yararına, davalılara ait 893 parsel numaralı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına ilişkindir.
Davalılardan ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... 893 parsel sayılı taşınmazından davacının geçmesinde bir sakınca bulunmadığını belirtmiştir.
Mahkemece, davalılar ... ve ...’ya ait 893 parsel numaralı taşınmaz üzerinden 16.05.2008 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde kırmızı ile boyalı 3 metre eninde, toplam 141,76 m2’lik kısımdan 894 parsel yararına geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş, davalılardan ...’nın temyizi üzerine Dairemizin 26.01.2009 tarihli, 2008/1502 Esas, 2009/695 Karar sayılı ilamıyla; “...Somut olayda; geçit tesis edilen 893 parseli bölecek ve taşınmazın bütünlüğünü bozacak şekilde geçit hakkı tesis edildiği görülmüştür. Taraflara ait tüm taşınmazlar göz önünde bulundurularak, taşınmaz sınırlarından geçecek şekilde geçit hakkı verilmesi için bütün alternatiflerin araştırılarak en uygun yerden geçit kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; geçit bedelinin tam olarak yükümlü taşınmaz maliklerine ödenmesi gerekirken indirim yapılarak bedel ödenmesine karar verilmesi ve yine Dairemizin yerleşik içtihatlarına aykırı olarak davalı tarafa masraf yükletilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak, davanın kabulü ile 893 parsel sayılı taşınmazın 137,89 m2’lik kısmı üzerinden 894 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazların kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi olanaklı değil ise bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Somut olaya gelince, bozma ilamına uyulduğu halde gereği yerine getirilmemiştir. Bozma kararında vurgulandığı üzere, uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken husus aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazların kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi olanaklı değilse, bunun da karar gerekçesinde gösterilmesi gerekir.
Mahkemece, 893 parsel sayılı taşınmaz üzerinden ve bilirkişi rapor ve krokisinde G8 rumuzuyla ve mavi renkle gösterilen 137,89 m2"lik yerden geçit kurulmuştur. Benimsenen geçit güzergahı, 893 parseli 2 parçaya bölmektedir. Kısaca, 893 sayılı parselin kullanma bütünlüğü bozulmuştur.
Bu durumda mahkemece, özellikle krokide Ek-1 ve Ek-2 olarak gösterilen basit yapıların yıkılması halinde değerinin geçit bedeline eklenebileceği hususu açık olduğundan öncelikle bilirkişi raporunda belirtilen diğer alternatiflerin yeniden değerlendirilmesi, yeterli gelmezse yeniden keşif yapılarak başkaca geçit alternatiflerini tespit etmek, yapılacak araştırma ve inceleme sonucu başka yerden geçit hakkı tesis edilemeyeceğinin kesin olarak tespit edilmesi halinde ve şimdiki gibi geçit tesisinde zorunluluk varsa bunun nedenini karar gerekçesinde açıklamak, bölünen parça maliki tarafından ekonomik olarak kullanılamayacağından bölünen parça için de geçit bedeli hesaplatıp bunu da malikine ödenmek üzere depo ettirmek, böylelikle uyuşmazlığın esasını hükme bağlamak olmalıdır.
Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.