23. Hukuk Dairesi 2015/4027 E. , 2016/534 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 14.09.2011 tarihli "teknik müşavirlik" sözleşmesi imzalandığını, buna göre müvekkilinin teknik müşavir, davalının ise, yararlanıcı şirket olduğunu, verilen hizmet karşılığında müvekkiline aylık 1.000,00 TL ödemede bulunulacağını, ayrıca sağlanacak kazancın miktarına göre prim miktarı belirlendiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme şartlarına aykırı davrandığını, bunun üzerine sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini içeren ... Noterliği"nin 03.12.2012 tarihli ve ... yevmiye no"lu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı şirketin 15.02.2013 tarih ve 000001 no"lu 8.260,00 TL"lik faturanın 3.260,00 TL"lik kısmını ödemediğini, bunun üzerine ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/1343 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, başlatılan takibe davalı şirketin haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline ve %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 15.02.2013 tarih ve 000001 seri no"lu 8.260,00 TL tutarlı faturayı keserek icra takibi başlattığını, söz konusu faturanın içeriğinin gerçeği yansıtmadığını, zira taraflar arasındaki müşavirlik sözleşmesinin 14.09.2011-14.12.2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlendiğini ve 2012 Nisan ayına kadar olan ücretin de banka hesaplarına yatırıldığını, davacının sözleşme konusu yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin şifahi görüşme neticesinde sonlandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; uyuşmazlığın icra takibine konu edilen alacağın söz konusu sözleşmenin fesihinden önce veya sonraki aylara ilişkin olup olmadığına yönelik olduğu, davacının takibine esas faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının faturaya konu alacağın sözleşmenin karşılıklı sözlü olarak feshinden sonraki aylara ilişkin olduğuna yönelik iddiasını ispatla mükellef olduğu, ancak yazılı bir delil sunmadığı ve davacı şirket temsilcisinin uyuşmazlık konusu vakıa ile ilgili yemin ettiği, bu şekilde alacağın sözleşmenin karşılıklı fesih olmadan önceki dönemi kapsadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabulü ile davalı borçlunun 3.260,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden işleyecek avans faizi üzerinden itirazının iptaline, asıl alacağın % 20"si oranındaki icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, teknik müşavirlik sözleşmesi uyarınca bakiye hizmet bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinde davalının itirazının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının, faturaya konu alacağın ilintili olduğu taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı sözlü olarak fesih edildiğini ileri sürmesi karşısında, ispat yükünü üzerine aldığı ve ileri sürülen olgunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. TMK"nın 6. ve HMK"nın 190/1. maddesi uyarınca ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu durumda, davacı tarafın icra takibinde dayanak olarak gösterilen fatura konusu hizmeti gereği gibi yerine getirdiğini ispat etmesi gerekli olup, mahkemece ispat yükü yanlış değerlendirilerek yanılgılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.