16. Hukuk Dairesi 2019/2677 E. , 2019/4719 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi Yuva Köyü çalışma alanında bulunan 171 ada 12 parsel sayılı 760,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 171 ada, 12 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın ...’a ait olduğu ve bu kişi tarafından verilen noterden onaylı vekaletnameye istinaden eşi ... tarafından davacıya satıldığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Davacı ..., çekişmeli 171 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ... ...’e ait olup bu kişiye ziynet bedeli olarak verilen yer olduğunu, bilahare ise taşınmazın 01.09.2007 tarihli senet ile kendisine satılarak zilyetliğinin devredildiğini ve eklemeli olarak 20 yılı aşkın süredir kullanıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptal edilerek adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalılar ise taşınmazın ... oğlu ...’a ait olup, mirasçılardan birisinin satış yapmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Keşif sırasında beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişiler; dava konusu taşınmazın davalıların kök murisi ...’a ait olduğunu, ölümünden sonra taşınmazın çocukları...’a kaldığını, öncesinde taşınmazı ... ve eşi ...’ın kullandığını, 20-25 yıldır ise davacının kullandığını, davacı tanığı (aynı zamanda senet tanığı) ise dava konusu taşınmazın ...’dan çocuklarına kaldığını, davacı ... ile eşi ...’ın (... torunu) zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın ... tarafından, ...’a ait vekaletname uyarınca satıldığını ve senet içeriğinin doğru olup imzanın kendisine ait olduğunu beyan etmiştir. Şu halde; taşınmazın kimden geldiği, taşınmazın davalı tarafın kök murisi ...’tan gelmekte ise taksime konu edilip edilmediği, yöntemine uygun şekilde bir taksim mevcut ise taşınmazın kime kaldığı, taşınmazın davalı tarafın miras bırakanı ...’a kalıp kalmadığı ve davacının öne sürdüğü gibi taşınmazın ... tarafından ziynet bedeli olarak ...’ye verilen yer olup olmadığına ilişkin araştırma yetersiz olup, uyuşmazlığı aydınlatmaya elverişli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece mahallinde elverdiğince yaşlı, taşınmazları bilen ve tarafsız kişilerden seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve senet mümzilerinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişiler ile tanıklardan, çekişmeli taşınmazın evveliyatında ilk olarak kime ait olduğu ve kimden kime, ne şekilde intikal ettiği, taşınmazın öncesinin davalı tarafın kök murisi ...’a ait olup olmadığı, çekişmeli taşınmazların evveliyatının ...’a ait olduğunun anlaşılması halinde bu kişinin terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazın Vahdettin ve ...’a müştereken mi kaldığı yoksa ...’a mı kaldığı ve yahut davacının satın aldığını ileri sürdüğü ...’ye kök muris tarafından verilip verilmediği hususlarında somut olgu ve olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın taksimen ...’a düştüğünün anlaşılması halinde ise bu kişinin sağlığında eşi olan ...’nin 3. kişiye yaptığı satışın geçerli olup olmadığı ve bu satışın ... yönünden bağlayıcılığı üzerinde durulmalı, taşınmazın zilyetliğinin davacıya devredilip edilmediği, edildi ise ne zaman edildiği araştırılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.