5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/9594 Karar No: 2017/4220 Karar Tarihi: 05.10.2017
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/9594 Esas 2017/4220 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2014/9594 E. , 2017/4220 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Tefecilik suçunda suç tarihinin, kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu nazara alındığında ve UYAP’tan yapılan sorgulamada sanığın tefecilik suçundan Yumurtalık Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2014 gün 2014/35 Esas, 2014/75 Karar ve aynı mahkemenin 24/02/2016 gün ve 2015/63 Esas, 2016/77 Karar sayılı dosyalarında yargılandığının anlaşılması karşısında tefecilik suçunun zincirleme biçimde işlenebileceği dikkate alınarak, söz konusu dosyaların araştırılması, derdest ise birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesinden sonra eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1 maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Suça konu olayda bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verdiği kabul edilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca sanık hakkında sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 05/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.