16. Hukuk Dairesi 2019/2419 E. , 2019/4718 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi Mülayim Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 186, 187, 196 ve 198 parsel sayılı sırasıyla 441.58, 458.93, 1.146,68 ve 6.357,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 119 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 9, 10, 52, 53, 54, 55, 56, 58 parsel sayılı taşınmazların tevhit ve ifrazı sonucunda oluşturularak Mülayim Köyü Tüzel Kişiliği adına tescil edildikten sonra satış nedeniyle 119 ada 186 parsel sayılı taşınmaz ... adına, 119 ada 187 parsel sayılı taşınmaz ise ... adına kayden intikal ettirilmiştir. Davacı ..., adına tespit ve tescil edilen 119 ada 12 parsel sayılı taşınmazın bu taşınmaza komşu 119 ada 186, 187, 196, 198 parsellerle ara sınırının hatalı belirlendiğini ileri sürerek iddiasına konu kısımların tapu kaydının iptali ile adına kayıtlı bulunan 119 ada 12 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 119 ada 186, 187, 196 ve 198 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile, fen bilirkişisi Tamer Kepenek"in 08.12.2015 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile kırmızı ile boyalı olarak gösterilen 42,59 metrekare yüzölçümündeki kısmın 119 ada 196 parsel sayılı taşınmazdan; (B) harfi ile mor renk ile boyalı olarak gösterilen 52,17 metrekare yüzölçümündeki kısmın 196 ada 187 parsel sayılı taşınmazdan; (C) harfi ile yeşil renk ile boyalı olarak gösterilen 51,11 metrekare yüzölçümündeki kısmın 119 ada 186 parsel sayılı taşınmazdan ve (D) harfi ile sarı renk ile boyalı olarak gösterilen 151,58 metrekare yüzölçümündeki kısmın 119 ada 198 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 119 ada 12 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine; 119 ada 186, 187, 196 ve 198 parsel sayılı taşınmazların geriye kalan kısımlarının ise tapu kayıtlarındaki gibi tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve Mülayim Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz ile bu taşınmaza komşu taşınmazların davacının murisi ..."ya ait olduğu, taksim neticesinde bu taşınmazların davacı ... ile ...’ya kaldığı, bu kişilerinde kendi aralarında 2000 yılında yaptıkları taksim neticesinde ikiye ayırıp bu şekilde fiilen kullanmaya başladıkları ve dava konusu taşınmaz bölümlerinin de davacıya kaldığının anlaşıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar, kadastro sırasında şahıslar adına tespit ve tescil edilen 119 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 9, 10, 52, 53, 54, 55, 56 ve 58 parsel sayılı taşınmazların tevhidi ve ifrazı neticesinde oluşmuştur. Sözü edilen taşınmazlar kadastro sırasında şahıslar adına tespit ve tescil edildikten sonra satış suretiyle Hacı Hanedar adına, bilahare ise hibe nedeniyle Mülayim Köyü Tüzel Kişiliği adına tescil edilmiştir. Daha sonra bu taşınmazların önce tevhidi daha sonra ifrazı sonucunda ise dava konusu 119 ada 186, 187, 196 ve 198 parsel sayılı taşınmazlar ile dava dışı parseller oluşturulmuş; taşınmazlar Mülayim Köyü Tüzel Kişiliği adına kayıtlı iken satış nedeniyle 119 ada 186 parsel sayılı taşınmaz ..., 187 parsel ise ... adına kayden intikal ettirilmiştir. Mahkemece; davacı tarafından kadastro sırasında kendisi adına tespit ve tescil edilen 119 ada 12 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının hatalı belirlendiği ileri sürülmesine rağmen kadastral pafta dosya arasına celbedilip davacının iddiasına konu bölümlerin kadastro sırasında hangi taşınmaz içerisinde kaldığı belirlenmemiş, bu surette mahalli bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmemiş; davacının iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, ne zamandan beri kim tarafından hangi tasarruflarla zilyetliğinde bulundurulduğu hususlarında somut olaylara dayalı bilgi alınmamış; taşınmazlar kadastro tespitinden sonra satış sonucunda 3. kişilere intikal ettirildikleri halde davalıların tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet iktisap edip etmedikleri araştırılmamış; zirai bilirkişi raporunda iddiaya konu bölümlerin niteliği hususunda değerlendirmeyi içerir değerlendirme yapılmadığı halde bu rapora dayalı olarak karar verilmiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle davacıya ait 119 ada 12 parsel sayılı taşınmazı ve çevresini bir arada gösterir şekilde kadastro paftası ile kadastro tespitine yakın tarihli stereoskopik hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, önceki bilirkişiler dışında belirlenecek üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, davacının iddiasına konu taşınmaz bölümlerin kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, davacıya ait taşınmaz ile dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu parseller arasındaki sınırın neresi olduğu, sabit ve değişmeyen sınırlar bulunup bulunmadığı, iddiaya konu bölümlerin davacıya ait olduğunun beyan edilmesi halinde davalıların bu hususu bilebilecek durumda olup olmadıkları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliği ve zirai durumunu açıklayan bilimsel verilere dayalı, fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, davacıya ait taşınmaz ile komşu taşınmaz arasında bir sınır bulunup bulunmadığı ve taşınmaz bölümlerinin niteliğini belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmaz bölümlerinin uydu fotoğrafları üzerindeki konumunun gösterilmesi istenilmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı; davacının iddiasını ispat etmesi halinde davalıların TMK’nın 1023. maddesinde yer alan düzenlemeden yararlanıp yararlanamayacağı da değerlendirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.