17. Hukuk Dairesi 2017/2250 E. , 2019/9390 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekilleri tarafından talep edilmiş, davalılar ... ve ... vekillerince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.10.2019 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacılar ve diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazını 02.05.0212 tarihinde davalı ..."e onun da 20.07.2012 tarihinde davalı ..."e devrettiğini belirterek bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın süresinde açılmadığını, müvekkilinin taşınmazı yatırım amaçlı aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, taşınmazı emlakçı aracılığı ile konut kredisi kullanarak aldığını belirtmiştir.
Davalı borçlu ..., taşınmazı mali durumu bozulunca emlakçı vasıtası ile sattığı yönünde savunma yapmıştır.
Mahkemece, davalı ..."in kötü niyeti ispatlanmadığı gerekçesi ile onun hakkındaki davanın reddine, davalı borçlu ... ile ... arasındaki satışta, taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli oransızlık olduğu, kısa sürede devrettiği ve ödemeyi yazılı belge ile ispatlamadığından bahisle tasarrufun iptali ile 115.000,00 TL tazminatın davalı ..."den tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere mahkeme kararının gerekçesine ve değerlendirilmesine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece dava koşullarının yerinde olduğunun saptanmasından sonra İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz 02.05.2012 tarihinde davalı borçlu ... tarafından ... tapuda 67.000,00 TL"ye satılmıştır. Bilirkişi taşınmazın satış tarihindeki değerini 115.000,00 TL olarak belirlemiştir. Bu halde tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli fark bulunmamaktadır. Tapu resmi belge niteliğinde olduğundan burda yazılı miktarı ödediğine ilişkin ayrıca bir belge aranmasına gerek bulunmamaktadır. Her iki davalı arasında akrabalık veya yakınlık, olmadığı gibi alacaklı İİK"nun 280. maddesi kapsamında borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen şahıslardan olduğunu da ispatlamamıştır.
Bu halde davalı ... hakkındaki davanın da reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-HMK"nun 266. maddesine göre mahkeme ancak çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi veya kendiliğinden bilirkişi görüşü alabilir, Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiliğe başvuramaz. Somut olayda mahkemece İİK"nun 277 madde koşullarına bir değerlendirme yapmak üzere dosyanın bilirkişiye verilmesi ve alınan rapor doğrultusunda karar verilmesi de isabetsizdir.
3-Kabule göre; İİK"nun 283/II maddesi gereğince davanın bedele dönüşmesi halinde ve dördüncü kişinin iyiniyetli olması halinde tazminatın üçüncü kişinin elinden çıkardığı tarihteki değeri, somut olayda 20.07.2012 tarihindeki değeri oranında tazminattan sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
aşağıda dökümü yazılı 13,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine, 15/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.