20. Hukuk Dairesi 2015/11157 E. , 2017/450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 27/06/2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, ... ili ... ilçesi ... köyü, 104 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın kadastroca ... adına ... vasfında tespit edilip bu şekli ile tapuya tescil edildiğini, ancak bu taşınmazın içerisinde yer alan yaklaşık 1 dönümlük bir kısmın müvekkiline ait olduğunu, dava konusu taşınmazın ... köyü, 104 ada 106 sayılı parsel numaralı taşınmazın bir parçası iken hangi gerekçe ile ayrıldığını bilmedikleri nedenle ... vasfında değerlendirildiğini, bu bölümün halen müvekkilinin zilyetliği altında olduğunu, ileri sürüp 104 ada 1 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının yaklaşık 1 dönümlük kısmının iptaline ve müvekkil adına tapuya tescilini istemiş, bu talep ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/218 Esasına kaydedilmiş, yargılama devam ederken ... Adliyesinin kapatılması nedeni ile dosya ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesine devredilmiş ve mahkemenin 2012/802 Esas sırasına kaydolmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapuda ... niteliği ile kayıtlı taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tapusunun iptali ile tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılarak 17/05/2007 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre hükme esas alınan 03/07/2014 havale tarihli ... bilirkişi raporunda “1972 tarihli hava fotoğrafında dava konusu yerin kuzeybatısında münferit şekilde ... bitki örtüsü ile kaplı olduğunun görüldüğü” bildirildiği ancak 1972 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın tamamı hakkında değerlendirme yapılmadığı, hava fotoğrafı üzerinde taşınmazın gösterilmediği, memleket haritasında yeşil renk boyalı olmayan alanda kaldığı belirtilmiş olmasına karşın anılan raporun sonuç kısmında “evveliyatı itibarı ile çalı formunda” olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 1-J maddesi gereğince ... sayılan yerlerden olduğunun belirlendiği; 27/06/2014 havale tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda da “...arazinin herhangi bir tarımsal faaliyette kullanılmadığının, ... arazisi vasıflı olduğunun tespit” edildiği ancak yine aynı raporda “drenaj ve tuzluluk problemi olmayan, orta şiddette yağmur erozyonuna açık, kuru tarım arazisi olduğunun tespit” edildiği bildirilmekle raporun kendi içinde çelişkili olduğu ve bu haliyle her iki raporun denetime elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca sağlıklı bir yargıya ulaşmak için, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreye ait dava tarihinden geriye doğru 20-25 yıl öncesine ait memleket haritaları ve hava fotoğrafları ve bilirkişiler tarafından uygulanan 1972 tarihli hava fotoğrafları ile bu tarihten öncesine ait en eski hava fotoğrafları ve memleket haritaları ve dava konusu taşınmaza komşu olan bütün parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ile varsa dayanağı olan belgeler getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız mahalli bilirkişi ve önceki bilirkişiler dışında uzman ... mühendisi, harita mühendisi ve ziraat mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu ve tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, keşifte davacının yargılama sırasında sunduğu 1937 tarih 1 ve 161 nolu vergi kayıtları, komşu parsel dayanak kayıtlarından yararlanmak ve değişmez sınırdan başlamak üzere uygulanarak kapsamı belirlenmeli, fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide gösterilmeli, kadastro tespit tarihinden itibaren geriye doğru üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle üç boyutlu inceleme yaptırılarak; taşınmazın niteliği ile bitki örtüsünün cinsi, yaşı, sayısı, dağlımı ve kapalılık oranı ile kulanım durumunun, çekişme konusu taşınmazın imar ve ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi, uzman ziraat mühendisinden; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle ve taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, ... ve fen bilirkilerine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor, kroki ve harita düzenlettirilmeli, tanık ve yerel bilirkişiler taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği hususlarında kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp ve bu ifadeler yakın taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/01/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.