16. Hukuk Dairesi 2018/1736 E. , 2019/4716 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1956 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında ... İlçesi Namrun Köyü Çalışma alanında bulunan 2706, 2707, 2708 ve 2709 parsel sayılı sırasıyla 29.313,00, 9.080,00, 7.000,00 ve 8.380,00 metrekare yüzölçümdeki taşınmazlar tapu kaydı, taksim ve ifraz nedeniyle sırasıyla ... adlarına tespit edildikten sonra Hazine tarafından açılan dava sonucunda orman vasfıyla tescil harici bırakılmalarına karar verilmiş ve iş bu karar 13.08.1970 tarihinde kesinleşmiştir. Bilahare sözü edilen taşınmazların bulunduğu yer idari yoldan 999 ada 1 parsel numarası ile Hazine adına tescil edilmiş, daha sonra ise 12.03.2003 tarihinde imar uygulaması ile yoldan ihdas edilerek oluşturulan 999 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar ile tevhit edilerek 282 ada 1 parsel numarası ile 2337/2400 payı Hazine adına; 63/2400 payı ise ... adına tescil edilmiş ve tapu kaydının beyanlar hanesine aynı tarihte taşınmazın Hazine adına kayıtlı bulunan 2337/2400 payının 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğu şerhi yazılmıştır. Davacılar ... ve müşterekleri (... ... mirasçıları) çekişmeli taşınmazın 2707 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu kısmının kendi fiili kullanımlarında bulunduğunu; davacı ... ve müşterekleri (... ... mirasçıları) çekişmeli taşınmazın 2708 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu kısmının kendi fiili kullanımlarında bulunduğunu; davacı ... ve müşterekleri (... ... mirasçıları) çekişmeli taşınmazın 2706 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu kısmının kendi fiili kullanımlarında bulunduğunu ve davacı ... ve müşterekleri ise çekişmeli taşınmazın 2706 ve 2708 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu kısmının kendi fiili kullanımlarında bulunduğunu ileri sürerek lehlerine zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ... ve Müştereklerinin davasının kabulüne, diğer davacıların davasının reddine, çekişmeli 282 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 03/07/2015 havale tarihli fen bilirkişisi ..."un raporunda (A) harfi ile gösterilen 9.080 metrekare yüzölçümündeki kısmının ... ... mirasçılarının kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve müşterekleri vekili, davacı-davalı ... ve müşterekleri vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve çekişmeli taşınmazın iddiaya konu bölümlerinin 1981 yılında orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı anlaşılmakla birlikte taşınmazda 3402 sayılı Kanun"un Ek-4. maddesi çerçevesinde kullanım veya güncelleme kadastrosu çalışması yapılmadığı anlaşılmasına göre davacı ... ve müşterekleri vekili ile davacı-davalı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 2707 parsel sayılı taşınmaz bölümüne isabet eden kısmının davacılar ... ve müştereklerinin fiili kullanımlarında bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın iddiaya konu bölümünün, 1981 yılında orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı anlaşılmakla birlikte taşınmazda 3402 sayılı Kanun"un Ek-4. maddesi çerçevesinde kullanım veya güncelleme kadastrosu çalışması yapılmadığı anlaşılmaktadır. 2/B alanlarında kullanım kadastrosu yapılması işlemi idari bir tasarruf olup, kullanım kadastrosu bulunmayan yerde zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin talebin dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.