14. Hukuk Dairesi 2015/6394 E. , 2018/903 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.07.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, baz istasyonunun kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili davacıların ... İlçesi ... mahallesinde oturduklarını, davacı ..."in evinin karşısında ve 5m. mesafede, diğer davacılarında evlerine 10-15m. mesafede davalı tarafından baz istasyonu kurulduğunu, istasyonun üzerinde kurulacağı gayrımenkulle ilgili olarak davalının maliklerle sözleşme yaptığını, bu kadar yakın mesafede kurulan baz istasyonunun sağlığa zarar vermesi nedeniyle kurulmasını istemediklerini belirterek, elatmanın önlenmesini ve baz istasyonunun kaldırılmasına, dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin T.C. Devleti ile akdettiği lisans sözleşmesi uyarınca faaliyet gösterdiğini, verilen hizmetin yasal mevzuata uygun olarak yürütülen bir kamu hizmeti olduğunu, baz istasyonunun ruhsat mercii olan BTK tarafından düzenlenen güvenlik sertifikası alınarak kurulduğunu, baz istasyonunun kurulu bulunduğu gayrımenkulün maliklerinden kiralandığını, elatmanın önlenmesi davasının gayrımenkul maliklerine de yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, elatmanın önlenmesine, 556 parsel sayılı taşınmazda bulunan davalıya ait baz istasyonunun kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davada, henüz kurulum aşamasında olan ve faaliyete geçmemiş dava konusu baz istasyonunun, davacıların gayrımenkullerine çok yakın mesafede olması nedeniyle insan sağlığını hem fiziken hem de ruhen etkilemek suretiyle zarar vereceği gerekçesiyle ve iddiası ile baz istasyonunun yapımının durudurulması ve kurulması halinde kaldırılmasına karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yerinde yapılan keşifte dava konusu yerin içinde baz istasyonunun kurulu olduğu fakat çalışmaz durumda bulunduğu, gözlem olarak belirtilmiş, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen krokili raporda da baz istasyonunun davacı taşınmazlarına mesafeleri gösterilmiştir.
Bu tür davaların kabul edilebilmesi için öncelikle baz istasyonunun yönetmelikte belirtilen limit değerlere uygun bulunmadığı ve sağlığa zarar verdiğine ilişkin iddiaların kanıtlanması gerekir.
Komşuluk hukukundan kaynaklanan hallerde elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, kural olarak bir zararın doğmuş olması gerekir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise bu hak kullanılabilir. Bu nedenle baz istasyonlarının uzun vadede sağlığa zarar verebileceği, baz istasyonlarından psikolojik olarak etkilenileceği vs. şeklindeki kanıtlanması mümkün olmayan soyut iddialarla açılan davaların dinlenmesi mümkün değildir.
Somut olaya gelince; tüm dosya kapsamına göre kurulum aşamasında olan ve faaliyete geçmemiş baz istasyonu nedeniyle henüz bir zarar gerçekleşmeden ve somut bir zarar tehlikesi de mevcut değilken davanın reddine karar vreilmesi gerektiği halde, davacı tarafın sübjektif kaygılarına itibar edilerek karar gerekçesinde belirtilen soyut değerlendirmeler ile davanın kabulüne ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.