19. Ceza Dairesi 2020/2105 E. , 2020/10230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesince verilen 23.11.2011 tarih 2011/94 Esas ve 2011/405 Karar sayılı hüküm temyiz üzerine Dairemizce incelenerek,
1-Olay tarihinde sanıktan ele geçirilen ve yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapora göre de, kopya ve bandrolsüz olduğu anlaşılan eserlerden katılanın hak sahipliği belgeleri ibraz ederek "120" adlı sinema eserinin kopyalanması nedeni ile şikayette bulunduğu, bu nedenle sanığın eyleminin 5846 sayılı Kanunun 81/13. maddesi yollaması ile 71/1. maddesi göre hüküm kurulması gerekirken hukuki nitelendirme hataya düşülerek 81/4. maddesi gereğince hüküm kurulması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas-2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi, UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında İzmir 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi 27.12.2011 tarih 2011/122 E-2011/260 K. sayılı kararı ile mahkumiyet kararı verilip, aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/5083 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının mevcut olduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyanın getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi TCK"nın 43. maddesi 1. fıkrası son cümlesi de gözetilerek, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
3-Sanıktan ele geçirilen eserler üzerinde yapılan bilir kişi incelemesi sonucu alınan rapora göre, 4 adedinin arızalı, 1 adedinin boş ve 2 adedinin promosyon olarak verilen orjinal ve bandrollü olduğu anlaşılan CD/DVD "lerin sanığa iadesine karar verilmesi gerekirken sadece 4 adet arızalı ve1 adet boş CD/DVD"nın sanığa iadesine karar verilmesi nedeniyle bozulmuştur.
Bozma üzerine yerel mahkemece bozmaya konu ilam incelenip yeniden değerlendirme yapılarak Dairemizin bozma ilamının (1) ve (2) no’lu bendlerine direnilmesi karar verilmiş ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun direnme kararını 25.02.2020 tarihli ve 2017/19-480 Esas, 2020/130 Karar sayılı kararı ile ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçe Özel Dairece denetlenmemiş olduğundan, yeni hüküm niteliğinde kabul edip dosyayı temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize göndermesi üzerine yapılan incelemede;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olay tarihinde sanıktan ele geçirilen ve yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapora göre de, kopya ve bandrolsüz olduğu anlaşılan eserlerden katılanın hak sahipliği belgeleri ibraz ederek "120" adlı sinema eserinin kopyalanması nedeni ile şikayette bulunduğu, bu nedenle sanığın eyleminin 5846 sayılı Kanunun 81/13. maddesi yollaması ile 71/1. maddesi göre hüküm kurulması gerekirken hukuki nitelendirme hataya düşülerek 81/4. maddesi gereğince hüküm kurulması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nin hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından, meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; İzmir (Kapatılan) 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 06.09.2016 tarih ve 2015/187 Esas, 2016/249 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2017/4641 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosya incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işlediği nazara alınarak sanık hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 10.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.