Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7630
Karar No: 2018/902
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7630 Esas 2018/902 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, tapuda kayıtlı olan taşınmazın satış vaadi sözleşmesi ile kendilerine satıldığını ve tapunun devredilmediğini iddia ederek tapunun kendilerine devredilmesi için dava açtılar. Davalıların avukatı, davayı kabul ettiklerini belirterek tapudaki devir işlemlerini gerçekleştireceklerini dile getirdi. Ancak mahkeme, tapunun 10 dekardan küçük olması nedeniyle, sözleşmenin ifa edilemeyeceğini belirterek dava reddedildi. Davacılar ve dahili davalı avukatı karara itiraz etti. Kararda, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noter önünde düzenlenmesi gerektiği ve ifa olanağı bulunmadığında davanın kabul edilemeyeceği belirtildi. Sözleşmenin geçerli olabilmesi için satılan taşınmazın da tapuda devredilmiş olması gerektiği vurgulandı. Kararda Türk Borçlar Kanunu'nun 29. maddesi ile taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri için belirlenen resmi şekil şartı, Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddeleri ile birlikte açıklandı. Kararda ayrıca, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 96 ve 106. maddeleri de ele alındı. Mahkeme, davanın reddedilmesinin doğru olduğuna karar verdi ve kararın gerekçesinin düzeltilerek onanması kararı verildi.
14. Hukuk Dairesi         2015/7630 E.  ,  2018/902 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.03.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, davalıların kök murisi ... adına kayıtlı 604 parsel sayılı taşınmazın anılan murisin mirasçıları arasında yapılan miras taksim sözleşmesi ile paylaştırıldığını, daha sonra davalıların murisi ... ile davalı ..."ın müvekkillerinin murisi ... ile noterde yaptıkları 10.11.1975 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle bahsi geçen taşınmazdaki paylarını ..."a satmayı vadettiklerini, sözleşme ile taşınmazın zilyetliğinin de devredildiğini ancak davalıların halen tapuyu devretmediklerini ileri sürerek satış vaadine konu payların iptali ile öncelikle müstakilen, olmadığı taktirde hisseli olarak müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davayı kabul ettiklerini, dava konusu payları tapuda devretmeye çalışacaklarını beyan etmiş; dahili davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6537 sayılı Yasa ile değişik 5403 sayılı Yasa kapsamında tescili istenen taşınmazın 10 dekardan az olması nedeniyle sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
    2- Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağının bulunmaması halinde ise 818 sayılı BK’nın 96 ve 106. maddelerinin dikkate alınması gerekmektedir.
    Somut olayda, her ne kadar davalıların murisi ve davalı ... tarafından satış vaadi sözleşmesi ile 604 parsel sayılı taşınmazda murislerinden intikal edecek payların davacıların murisi ..."a satışı vadedilmiş ve davacılar tarafından da satış vaadi sözleşmesine konu bu payların adlarına tescili istenmiş ise de dava konusu 604 parsel sayılı taşınmaz halen davalıların kök murisi ... adına kayıtlı olup elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan satış vaadi sözleşmenin ifa olanağı bulunmamaktadır.
    O halde mahkemece, davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de davanın reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün gerekçesinin DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    08.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi