Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7496
Karar No: 2018/900
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7496 Esas 2018/900 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazın genel yola bağlantısı bulunmadığı gerekçesiyle, davalılar adına kayıtlı taşınmazlardan uygun bir bedel karşılığında geçit hakkı verilmesini talep etmiştir. Davalılardan biri davayı kabul etmiş, diğerleri cevap vermemişlerdir. Mahkeme, davacının kesin süre içerisinde keşif harç ve giderleri ile bilirkişi ücretinin yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, kesin süre verilirken usulüne uygun hareket edilmediği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Kanuna göre, hakim tayin ettiği kesin süreye uyulmazsa, taraflar işlemin yapma hakkını kaybeder ve bu işlemi yerine getirme imkanı olmaz. Kadın, kesin süreye ilişkin verilen ara kararın usulüne uygun olmadığı ve detaylı bir şekilde açıklanmadığı için bozulduğu sonucuna varmıştır. Kanun maddelerine göre, kesin sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, tamamlanması gereken her işlem ve masrafların açıkça belirtilmesi, kararın sonuçlarının taraflara açıklanması şarttır. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 90. ve 94. maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
14. Hukuk Dairesi         2015/7496 E.  ,  2018/900 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.01.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, Türk Medeni Kanunu"nun 747. maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkiline ait 571 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısı bulunmadığını ileri sürerek davalılar adına kayıtlı taşınmazlardan uygun bir bedel karşılığında geçit hakkı verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davayı kabul ettiklerini beyan etmiş; diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, davacı tarafından verilen kesin süre içerisinde keşif harç ve giderleri ile bilirkişi ücretinin yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 90. maddesi gereğince süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında hâkim, kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
    Aynı yasanın 94. maddesi gereğince kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
    Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
    Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
    1- Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
    2- Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
    3- Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
    4- Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince, davacı vekiline 06.05.2014 tarihli celsede keşif harç ve giderleri ile bilirkişi ücretlerini mahkeme veznesine yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği ve kesin süreye uyulmadığı taktirde mevcut delil durumuna göre karar verileceği ihtar edilmiş ise de yatırılması gereken keşif harç ve giderleri miktarlarıyla birlikte açıkça gösterilmediğinden kesin süreye ilişkin verilen bu ara karar usulüne uygun değildir.
    O halde mahkemece, keşif harç ve giderleri ile bilirkişi ücretlerinin miktarlarıyla birlikte açıkça gösterilerek yatırılması gereken toplam keşif masrafı net bir şekilde belirtilmek suretiyle davacı tarafa depo etmesi için uygun bir süre verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi