9. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16311 Karar No: 2014/6838 Karar Tarihi: 04.06.2014
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/16311 Esas 2014/6838 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Manavgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 268. ve 206/1. maddeleri kapsayan bir ceza davasına ilişkin karar incelenerek, sanığın başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunu işlediği, ayrıca resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu işlediği sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Sanığın, askere gitmemesi nedeniyle kendisini arayan polislere kendi kimlik bilgileri yerine başkasının kimlik bilgilerini vermesinin resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturduğu ifade edilmiştir. Kararda geçen 206/1. Maddeye göre, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun unsurları açıklanarak detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Ayrıca 268. Maddeye göre, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun unsurları belirtilmiştir. Karar oybirliğiyle bozulmuştur.
9. Ceza Dairesi 2013/16311 E. , 2014/6838 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2013/315884 Mahkemesi : Manavgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 27.01.2011 Numarası : 2010/187 - 2011/31
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu, suç soruşturma veya kovuşturması için düzenlenenler dışındaki diğer resmi belgelerin düzenlenmesi aşamasında görevlilere kimliği ile ilgili yalan beyanda bulunma eyleminin ise TCK"nın 206/1. maddesinde öngörülen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı; Somut olayda; Sanığın askere gitmemesi nedeniyle yakalanmasını önlemek amacıyla ikametine gelen polislere kendi kimlik bilgileri yerine A. H."nın kimlik bilgilerini vermesinin TCK"nın 206/1. maddesinde öngörülen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.