
Esas No: 2017/9071
Karar No: 2020/1280
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9071 Esas 2020/1280 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 19/10/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının ... ili, ... ilçesi, ... köyü 496 parsel sayılı taşınmazın maliki iken ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/155 E. - 2011/443 K. sayılı kararı ile davacı adına kayıtlı olan kaydının iptaline ve Hazine adına orman vasfıyla kayıt ve tesciline karar verilerek 29/05/2012 tarihinde kesinleştiğini, tapu kaydının iptal edilmesi sebebiyle güvence altına alınan mülkiyet haklarına zarar verildiğini, bu işlem yapılırken davacıya her hangi bir tazminat ödenmediğinden beyanla fazlaya dair dava hakları mahfuz kalmak şartıyla şimdilik 100,00.-TL"nin taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş, 19/04/2017 havale tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesiyle de tazminat isteğini toplamda 58.907,76.-TL’ye yükseltmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulü ile; toplam 58.907,76.-TL tazminatın 29/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 03/07/2017 tarih 1397-1436 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
Tazminat istemine dayanak ... mahallesi 496 parsel sayılı taşınmaz 1983 yılında yapılan tapulama çalışmaları sonucu davacı adına tarla niteliği ve 13.740 m2 yüzölçümü ile tespit ve tescil edilmiş olup tapu kaydına 12/02/2009 tarihinde “satılamaz devredilemez (orman)” şerhi konulmuştur. Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/155 E. - 2011/443 K. sayılı ilamı ile söz konusu taşınmazın 6.849,74 m2"lik kısmının 2008 tarihinde kesinleşen orman kadastrosuna göre orman sınırları içinde kalması nedeniyle tapu kaydının iptaline, orman vasfı ile hazine adına tesciline karar verilmiş ve hüküm temyiz edilmeksizin 29/05/2012 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dosyada davacı davasını 26/10/2016 tarihinde açmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının, adına kayıtlı bulunan taşınmazının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasında ve arazi niteliğindeki
taşınmaza net gelir yöntemiyle, tapu iptal kararının kesinleştiği tarih esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK"nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 11/03/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.