Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2456
Karar No: 2019/6346
Karar Tarihi: 14.10.2019

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/2456 Esas 2019/6346 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2019/2456 E.  ,  2019/6346 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, 26/07/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’ün mahkûmiyetine dair Gelibolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/04/2017 tarihli ve 2016/339 esas, 2017/98 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 04/08/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısında Mahkeme adının “Gelibolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi” yerine “Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesi” olarak yazılması, maddi yazım hatası olarak görülmüştür.
    1- Sanık hakkında, 19/07/2015 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 21/08/2015 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bu kararın 09/09/2015 tarihinde sanığın bilinen son adresiyle aynı olan MERNİS adresinde tebliğ imkansızlığı şerhi verilmek suretiyle Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği,
    2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin de yine aynı tarihte ve aynı adreste Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak sanığın kuruma müracaat etmeyip tedbirin infazına başlamaması üzerine erteleme kararı kaldırılarak 15/10/2015 tarihinde dava açıldığı,
    3- Yapılan yargılama sonucunda Gelibolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarihli ve 2015/638 esas, 2016/183 sayılı kararıyla “sanık hakkında ısrar şartı gerçekleşmeden dava açılmış olduğu” gerekçesiyle kamu davasının durmasına ve daha önce uygulanmasına karar verilen tedbirin infazının devamına karar verildiği, durma kararının 15/03/2016 tarihinde sanığın güncel MERNİS adresinde annesine tebliğ edildiği ve itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
    4- Bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık hakkında tedbirin infazına devam edilebilmesi amacıyla 13/05/2016 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tekrar kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, bu aşamada sanığın 01/02/2016 tarihinde askere alındığının tespit edildiği,
    5- Sanığın askerlik görevini yaparken izine geldiği esnada 09/09/2016 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile hakkında soruşturma başlatılması üzerine sanık hakkında TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi gereğince erteleme kararı kaldırılarak 14/11/2016 tarihinde ikinci kez kamu davası açıldığı,
    6-Yapılan yargılama sonucunda, Gelibolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/04/2017 tarihli ve 2016/339 esas, 2017/98 sayılı kararıyla TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine karar verildiği, hükmün yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 26/05/2016 tarihli ve 2016/1582 esas, 2016/3201 sayılı, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 16/05/2016 tarihli ve 2016/927 esas, 2016/4447 sayılı ilamlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı,
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” şeklindeki hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, anılan Kanun"un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanun"un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” şeklindeki şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği; Gelibolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, sanık hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın sanığın mernis adresine 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, bu şekilde yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, usulüne uygun tebliğ edilmeyen kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair karar kesinleşmediğinden sanık hakkında denetimin de başlamış kabul edilemeyeceği cihetle denetim süresi içerisinde 09/09/2016 tarihinde işlenmiş olan yeni suçtan bahsedilemeyecek olup kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/4-b maddesi gereğince sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirine ilişkin hükümlerin infazının devamı amacıyla durma kararı verilerek dosyanın ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Gelibolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/04/2017 tarihli ve 2016/339 esas, 2017/98 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    İnceleme konusu dosyada 19/07/2015 tarihli eylemin yargılama konusu olduğu, 09/09/2016 tarihli ikinci eylemin ise TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmasına yasal engel bulunup sadece ilk eylemden verilmiş olan 21/08/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde olacağı,
    Bununla birlikte 19/07/2015 tarihli ilk olayda, sanıktan ele geçirilen bir uyuşturucu madde bulunmadığı gibi, sanığın uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığının teknik yöntemlerle de saptanmadığı, bu nedenle sanığın aşamalardaki beyanlarında kullandığını söylediği maddenin uyuşturucu niteliğinde olup olmadığının tespit edilmesi mümkün olmadığından, öncelikle bu ilk eylemi nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiği ve bu durumda 09/09/2016 tarihli ikinci olay müstakil bir suç olacağından, ikinci olayda uyuşturucu madde kullandığı teknik yöntemlerle saptanmış olan sanık hakkında bu eylem nedeniyle Mahkemenin ihbarı üzerine Cumhuriyet Savcılığınca ayrıca soruşturma yapılarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi mümkün olup kanun yararına bozma talebi bu yönüyle ve değişik gerekçeyle yerinde görülmüştür.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlere göre; Gelibolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/04/2017 tarihli ve 2016/339 esas, 2017/98 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi