20. Hukuk Dairesi 2015/10773 E. , 2017/443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü.
K A R A R
2005 yılında 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 104 ada 53 parsel sayılı 1.373,23 m² yüzöçümündeki taşınmaz, öncesinin orman olduğu, ormandan açıldığı, ormanların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği belirtilerek susuz tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi; 104 ada 53 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Davacı ...; ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 104 ada 53 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan babası..."in mirasçıları adlarına tapuya tescile karar verilmesi istemiyle dava açmış, yargılama sırasında ise çekişmeli taşınmazın babası...."den ırsen intikal ettiğini, paylaşım sonucu kendisine kaldığını, 14 yıl süreyle zilyetliğinde bulunduğunu belirterek adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; dava dosyaları birleştirildikten sonra çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen 10.12.2014 tarihli krokide (B) harfi ile işaretlenen 1.048,24 m² yüzölçümlü kesiminin orman sayılmayan yerlerden olduğu, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle anılan yerin davacı adına tapuya teciline, (A) ile işaretlenen 324,99 m² yüzölçümlü bölümünün ise orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından (B) ile işaretlenen kesim yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir.
Davacı, çekişmeli taşınmazın babası..."den ırsen intikal ettiğini belirterek..."in tüm mirasçıları adlarına tescile karar verilmesi istemiyle dava açmış olup, 31.07.2014 tarihinde yapılan keşifte ise... mirasçıları arasında yapılan taksim sonucu kendisine kaldığını ileri sürerek adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın temyize konu (B) harfi ile işaretlenen kesiminin eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre orman sayılmayan yerlerden olduğu, miras bırakan... tarafından uzun yıllar nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullanıldığı, 25.02.1998 tarihinde öldüğü, geride davacı dışında Kazım, Mahmure ve Meliha isimli mirasçılarının kaldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık,... terekesinin mirasçıları arasında paylaşılıp paylaşılmadığına, paylaşım yapılmış ise çekişmeli taşınmazın kim veya kimlere isabet ettiğine ilişkindir.
3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesinde “...Davayı açan mirasçı dışında başka mirasçıların da bulunduğunun anlaşılması halinde hakim re"sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmazın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür.” hükmüne yer
verilmiştir. Çekişmeli taşınmazın miras bırakan ..."den ırsen intikal ettiği, davacı dışında başka mirasçılarınında bulunduğu anlaşıldığı halde, mahkemece 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca re"sen gerekli inceleme ve araştırma yapılarak gerçek hak sahibi veya sahipleri belirlenmemiştir. Kadastro hakimleri 3402 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca doğru sicil oluşturmakla görevlidir.
Diğer taraftan, Medenî Kanunun eski 539 yeni 599. maddesine göre terekenin doğrudan mirasçılarına intikali kural olup, davacıda paylaşımın yapıldığını ileri sürdüğüne göre, Medenî Kanunun 6. maddesi gereğince iddiasını ispatlamakla görevlidir. Ne var ki; keşifte dinlenen iki kadastro tespit bilirkişisi çekişmeli taşınmazın bulunduğu mevkiyi bilmediklerini, kadastro tespit tutanaklarını okumadan imzaladıklarını, diğer tespit bilirkişisi ..."inde öldüğünü bildirmişler, üç yerel bilirkişi ise çekişmeli taşınmazın ..."a ait olduğunu, 50 yılı aşkın süreyle davacı ve babası..."ın zilyetliğinde bulunduğunu ifade etmişlerdir. Mahkemece; davacıdan paylaşıma ilişkin delilleri istenmediği gibi, ..."ın mirasçıları arasında paylaşım yapılıp yapılmadığı yönünde yerel bilirkişilere sorular sorulup bu yöndeki beyanları da alınmamıştır. Dolayısıyla davacının taksim iddiası yöntemince araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmiştir.
Bu nedenle; davacıdan paylaşım iddiasına ilişkin delilleri sorulmalı ve tanık gösterilmesi istenmeli, mirasçılık ilişkisini ve taksim olgusunu bilebilecek şahıslar arasından yerel bilirkişiler seçilmeli, yeniden yapılacak keşifte bilirkişi ve tanıklardan..."in terekesinin yöntemine uygun ve geçerli biçimde paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşım yapılmış ise, tüm mirasçılarının taksime katılıp katılmadığı, taksime katılmayan mirasçıların kendisini ne şekilde temsil ettirdiği, taksimin hangi tarihte yapıldığı, her bir mirasçıya hangi taşınmazların verildiği, paylaşım dışı mal olup olmadığı, dava konusu taşınmazın kime verildiği araştırılmalı, taksim yapılmamış ise mirasçı ya da mirasçıların taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin tereke adına olduğu, mirasçılar arasında zilyetlik ile taşınmaz edinme hükümlerinin uygulanamayacağı, paylaşımda eşitliğin zorunlu bulunmadığı gözetilmeli, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca re"sen gerekli tüm inceleme ve araştırmalar yapılmalı, taksim yapılmış ve çekişmeli taşınmaz davacıya isabet etmiş ise (B) ile işaretlenen 1.048,24 m² yüzölçümlü kesiminin davacı adına tescile karar verilmeli, taksim yapılmamış ise..."in davada taraf olmayan tüm mirasçıları yönünden de 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırması yapılıp, sonucuna göre davada taraf olmayan mirasçılar yönünden de hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretlenen kesimi yönünden BOZULMASINA 25.01.2017 günü oy birliği ile karar verildi.