11. Hukuk Dairesi 2019/1304 E. , 2019/7737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/01/2016 tarih ve 2015/809-2016/92 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili şirketin davalının Basmane Şubesinde hesabı olduğunu, diğer müvekkilinin bu şirketin ortağı, temsil ve ilzama yetkilisi bulunduğunu, bir kısım çeklerin müvekkili şirkete ait olduğu iddiası ile davalının sorgulama yaptığı bilgisinin kendilerine verildiğini, bahsedilen numaralarda çekleri olmadığı için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını, bu sırada Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından müvekkili ..."nin şüpheli sıfatıyla ifadesinin alındığını, bu soruşturma dolayısı ile davalının müvekkili şirket adına bastırdığı çeklerin kargoda taşınması sırasında çalındığının ve bir kısım çeklerin piyasaya sürüldüğünün öğrenildiğini, davalının çeklerin muhafazasında gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, müvekkillerinin zamanında bilgilendirilmediğini, müvekkili şirket hakkında bu çeklerden birine dayalı olarak İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2014/2528 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan soruşturmalar ve takiplerden dolayı ticari itibarlarının sarsıldığını ve manevi zararlarının doğduğunu ileri sürerek her bir müvekkili için 15.000,00 TL olmak üzere manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı ..."nin davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine,diğer davacı ... Granit Seramik San Ltd. Şti."nin davasının ise şirketin ticari itibarının sarsıldığı gerekçesiyle kısmen kabulüne ve 2.500,00TL manevi tazminatın 13/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı,taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, bankacılık işleminden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, davacı şirketin ticari itibarının sarsıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı şirket hakkında başlatılan icra takibinin itirazla durmuş olması, davacı şirket yetkilisinin, yapılan soruşturma kapsamında ifade vermesinin de başlı başına davacı şirketin ticari itibarının sarsılmasına yol açmayacağı gözetildiğinde, mahkemece, davaya konu olayda, manevi tazminat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde, manevi tazminat koşullarının varlığının kabulüyle karar verilmesi doğru olmamış ve kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.