18. Ceza Dairesi 2019/7660 E. , 2019/14136 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Fuhuş
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve Türk Ceza Kanunu"nun 80. maddesinde düzenlenen “insan ticareti” suçunun oluşabilmesi için failin mağdura yönelik olarak "tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliğinden yararlanarak rızasını elde etmek" biçiminde bir harekette bulunması ve bu hareketleri yaparken veya yaptıktan sonra mağduru ülkeye sokması, ülke dışına çıkarması, tedarik etmesi, kaçırması, bir yerden başka bir yere götürmesi, sevk etmesi veya barındırması gerekmektedir. Suçun oluşması için hem araç hareketlerden, hem de amaç hareketlerden en az birisinin bir arada bulunması gereklidir.
Araç hareketler, asıl veya amaç hareketlerden önce veya en geç bu hareketlerle eş zamanlı olarak yapılmalıdır. Böylece öncelikle araç hareketler ile mağdurun iradesi kırılmalı ve görünüşte rızası elde edilmeli daha sonra da bu husustan yararlanarak suçu oluşturan asıl amaç hareketler gerçekleştirilmelidir.
Bu durumun tek istisnası, TCK"nın 80/3. maddesindeki “on sekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verileceği” yönündeki düzenlemedir.
Bu açıklamalar ışığında, suç tarihi itibariyle henüz 18 yaşını bitirmeyen çocuk mağdura karşı fuhuş eylemini sağlamaya yönelik sanıklar Cemal Bileyen (fuhuş suçundan hakkındaki mahkumiyet kararı önceden kesinleşen) ile ...’ın davranışları nedeniyle, TCK"nın 80/3. maddesindeki düzenleme de dikkate alındığında, TCK"nın 44. maddesinde belirtildiği biçimde fikri içtimadan söz edilemeyeceği, sanıklar Cemal Bileyen ile ...’ın fuhuş suçu dışında çocuk olan mağdura karşı eylemlerinden dolayı ayrıca “insan ticareti” suçunun oluşabilme ihtimalinin varlığı karşısında, Yerel Mahkeme tarafından dava zamanaşımı süresinde insan ticareti suçundan suç duyurusunda bulunabileceği öngörülerek yapılan incelemede;
1- Sanık hakkında, mağdur ... ’a yönelik eylemleri nedeniyle TCK’nın 227/1, 43, diğer üç mağdura yönelik eylemleri nedeniyle 227/2. maddesi uyarınca toplamda dört kez hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Tamamlanan fuhuş suçunda eylemlerin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek sanık hakkında TCK’nın 35. maddesinin uygulanması,
3- CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, terkin tutarının altında kalan yargılama giderinin sanıktan alınarak Hazineye gelir yazılmasına karar verilmesi,
4- Kabule göre de;
CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan suça ilişkin hükümde teşebbüs nedeniyle ½ yerine ¾ oranında indirim yapılması ve hapis cezasının da adli para cezasına çevrilmesi suretiyle CMK’nın 231/11. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ... müdafisinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.