10. Hukuk Dairesi 2018/4415 E. , 2019/555 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı ... End. ve Tic. A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21 ve 12"nci maddeleridir.
5510 sayılı Kanunun 12. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde, ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş, ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Asıl işveren ile alt işveren arasında yapılan sözleşme ile iş kazası veya meslek hastalığına bağlı sorumluluğun alt işverene ait olduğunun kararlaştırılması ya da anahtar teslim iş olduğu ibaresinin konulmuş olması; bu sözleşmenin tarafı olmayan Kurumu bağlamaz.
İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, madde anlamında bir alt işverenlik, dolayısıyla dayanışmalı sorumluluk söz konusu olmayacaktır. Benzer şekilde, işveren kendisi sigortalı çalıştırmaksızın işi bölerek, ihale suretiyle farklı kişilere vermişse, iş sahibi (ihale makamı), asıl işveren olmayacağından, alt - asıl işveren ilişkisi de bulunmayacaktır. Burada önemli olan yön “devir” olgusudur. Devirden amaçlanan, yapılmakta olan işin, bölüm ve eklentilerinden tamamen bağımsız bir sonuç elde etmeye yönelik, işi alana bağımsız bir işveren kimliği kazandıracak bir işin devridir. Diğer iş yerlerinde sigortalı çalıştırması nedeniyle “işveren” sıfatına sahip olan kişi, devredilen iş dolayısıyla işverenlik sıfatına sahip olmadığı için asıl işveren olarak sorumlu tutulamayacaktır. Aynı şekilde, işi alan kişinin de işverenlik sıfatını, alınan işte ve o iş nedeniyle sigortalı çalıştırması sonucunda kazanmış olması aranacaktır. Alınan işte sigortalı çalıştırmayıp, tek başına işi yürüten kişi alt işveren olarak nitelendirilemeyecektir. Bu kimsenin diğer bir takım iş yerlerinde çalıştırdığı sigortalılar nedeniyle kazandığı işverenlik sıfatının sonuca etkisi ise bulunmamaktadır.
Alınan iş, işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi veya yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Diğer bir anlatımla, bir işverene ait iş yerindeki üretim sürecine, başka bir işverenin dahil olması durumunda “aracıdan” söz edilebilecektir. Asıl işverenden alınan iş, onun sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşımaktaysa, işi alan kimse alt işveren değil, bağımsız işveren sayılacaktır. Bu noktada belirleyici yön; yapılan işin, diğerinin yardımcı parçası olup olmadığıdır. İş yerindeki üretimle ilgili olmayan ve asıl işin tamamlayıcı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi durumunda aracıdan söz etme olanağı kalmayacak ve ortada iki bağımsız işveren bulunacaktır.
İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, iş anahtar teslimi verildiğinde veya işveren kendi iştigal konusu olmayan bir işi kendisi sigortalı çalıştırmaksızın bölerek ihale suretiyle farklı kişilere vermişse, iş sahibi (ihale makamı) Yasanın tanımladığı anlamda asıl işveren olmayacağından, bir alt-üst işveren ilişkisi bulunmayacaktır.
Davaya konu olay,dava dışı ... Gay.Yat.A.Ş. ile davalı ... End.ve Tic.A.Ş. arasında akdedilen ... A.Ş.’nin “iş sahibi ve ihale makamı” ... A.Ş.’nin “yüklenici” olarak tanımlandıkları konut,sosyal alt yapı,teknik alt yapı,çevre düzenlemesi,peyzaj konulu inşaat işlerinin yapımına dair sözleşme kapsamında,davalı ... İnş.A.Ş. ile davalı Tem Yapı İnş.San.Tic.Ltd.Şti. arasında kolon,kalıp yapımı ile demir işlerine ilişkin imzalanan sözleşme gereği inşaatta Tem Ltd.Şti.’nin kalıp ustası olan sigortalının 26.12.2012 tarihinde uğradığı iş kazası nedeniyle Mahkemece tek kişilik bilirkişiden alınan kusur raporunda, olayın meydana gelmesinde davalılardan ... End.Tic.ve A.Ş.’nin asıl işveren sıfatıyla %25,alt işveren sıfatıyla Tem Yapı İnş.San.Tic.Ltd.Şti.nin % 50, sigortalının ise %25 oranında kusurlu bulunduğu kanaati ile hüküm tesis edildiği,ancak sigortalının hak sahipleri tarafından açılan tazminat davasında da asıl işveren olarak kabul edilen dava dışı ... Gay.Yat.A.Ş.’nin sorumluluğuna dair herhangi bir araştırma ve irdeleme yapılmadığı görülmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davalılar ile dava dışı ... Gay.Yat.A.Ş. arasındaki hukuki ilişki ve asıl işveren-alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı yöntemince araştırılıp irdelenmeli, yapılacak değerlendirme sonucuna göre, aralarında asıl işveren taşeron ilişkisinin mi yoksa başka bir hukuki ilişkinin mi olduğu, hiç bir şüpheye mahal vermeyecek şekilde tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
2- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
Somut olayda,hükme esas alınan kusur raporuna göre kaza,... kat zemininde kolona dayalı 200 x130cm ebadında her biri 25-30 kg ağırlığındaki haldeki 16 adet metal iskele çerçevelerinden birini almak istemiş, bu amaçla iskele çerçevesini iki eli ile tutup geri gitmek suretiyle almak isterken,bu sırada kolona dayalı diğer malzemeler de domino taşı gibi peşpeşe sigortalının üzerine devrilmek suretiyle bu metal çerçevelerin altında kalarak tedavi gördüğü hastanede 05.01.2013 tarihinde vefat etmesi şeklinde gerçekleşmiştir.
Oysa ki davaya konu olayla ilgili ... ... 37. Asliye Ceza Mahkemesinde E.2013/719 K.2018/189 sayılı dosya üzerinden görülen ve Tem Yapı Ltd.Şti.temsilcisi ...,... A.Ş. şantiye şefi ...,... A.Ş. iş güvenliği uzmanı ... aleyhine açılan kamu davasında hükme esas alınan kusur raporunda ise kaza, söz konusu metal çerçevelerin kule vinç yardımıyla operatörü tarafından o alana nakledilerek istiflendiği,bırakılan bu metal çerçevelerin sapanının sigortalı tarafından çözülerek bu çerçelerden birini alıp geri çekildiği esnada vinç oeratörünün sigortalının geri çekilmesini beklemeden vinci hareket ettirerek kaldırma aparatını yukarı kaldırması üzerine metal çerçevelerin(iskele ayaklarının)sigortalının üzerine devrildiği şeklinde tespit edilmiş,sanıklar ... ve ...’nun tali,sigortalının tali kusurlu olduğu, ...’ın kusursuz olduğu belirlenmiştir.Adı geçen mahkeme tarafından da kusur raporu esas alınmak suretiyle ... ve ... hakkında verilen hapis cezaları Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına çevrilmiş, ... hakkında beraat kararı verilmiş ayrıca vinç operatörüne bilirkişi raporunda kusur izafe edilmesi nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere maddi olgu, ceza dosyasında ve eldeki dosyada çelişkili olup Mahkemece ceza dosyası da celbedilmek suretiyle maddi olgunun tam ve kesin şekilde belirlenmesi ve bu nedenle iş kazasının gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden, tarafların kusur oranı ve aidiyeti konusunda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesine yönelik kusur raporu alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ile davalı ... End.ve Tic. A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Endüstri ve Tic. A.Ş."ye iadesine, 30/01/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.