Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5491
Karar No: 2016/506
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5491 Esas 2016/506 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/5491 E.  ,  2016/506 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının müvekkilinin dergilerinde ilanlarını yayınlattığını, toplam 90.565,00 TL ilan bedelinin 29.500,00 TL"sini bir kısım çeklerle ödediğini, bakiye 38.645,00 TL"yi ödemediğini, müvekkilince davalı hakkında cari hesap bakiyesi alacağının tahsili için ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/448 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; icra takibinin dayanağı faturalar ve cari hesap ekstresinde davalı şirkete atfen atılmış bir imza ve isim bulunmadığı, davacı tarafça davalının imzasını taşıyan cari hesap mutabakat belgesinin de sunulmadığı, davacının ticari defterlerinde alacağı kayıtlı ise de, davacının her zaman tek taraflı düzenleyebileceği nitelikteki defter ve kayıtlarına dayanamayacağı, diğer delillerle bu alacağını ispatlaması gerektiği, davacının davaya konu icra takibinden dolayı ve takibe dayanak olarak gösterilen faturalar ile cari hesap ekstresi nedeni ile iddia ettiği bakiye alacağını yazılı delil ve belgelerle ispatlayamadığı gibi yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak bakiye alacağın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK"nın 219. maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK"nın 222/5. maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK"nın 220. maddesindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir. HMK"nın 220. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK"nın 220. maddesi anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen 6762 sayılı TTK"nın 82. maddesindeki (HMK"nın m. 222.) hüküm, “I -Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK"nın 64. (6762 sayılı TTK"nın 69. vd.) maddesi uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır (HMK m. 222/4).
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, ön inceleme tutanağının 4. bendi ile, davalı şirkete ihtilafa konu dönem olan 2011 yılına ait ticari defter, kayıt ve belgelerinin sunması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılıcağının ihtarına karar verilmiş olup, ön inceleme tutanağının davalının ..."da bulunan ticaret sicili adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı tarafından her iki tarafın ticari defterlerine açıkça delil olarak dayanılmış olduğu ve davalının adresinin mahkemenin yargı çevresi dışında olduğu gözetilerek, davalının adresinin bulunduğu mahkemeye talimat yazılması, davalıya ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmesi, ibraz etmemesi halinde HMK"nın 220 ve 222/5. maddeleri uyarınca işlem yapılacağı hususunda ihtarat yapılmak suretiyle kesin süre verilmesinin istenmesi gerekirken, yargı çevresi dışında bulunan davalıya, HMK"nın 220 ve 222/5. maddelerindeki hususları içermeyen nitelikte ihtar bulunan ön inceleme tutanağı gönderilmiştir.
    Öte yandan, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nın 20/1 maddesi "Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Ayrıca, tacir, verdiği avanslar ve yaptığı giderler için, ödeme tarihinden itibaren faize hak kazanır." hükmünü içermektedir.
    Diğer yandan, bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemediği takdirde diğer tarafa yemin teklif edebilir. Ancak ispat yükü kendisine düşen taraf bütün delillerle iddiasını veya savunmasını ispatlamaya çalışıp bunu başaramadığı takdirde son çare HMK"nın 232/2. maddesi uyarınca olarak yemin deliline başvurur (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü 6.baskı, cilt III, sh.2493). Tüzel kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Bu temsilci yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki değil, yemin teklif edildiği zamanki temsilcisidir. Ayrıca, birlikte temsil söz konusu olduğu takdirde yeminin bağlayıcı olabilmesi için birlikte temsile yetkili kişilerin tamamının yemin etmesi zorunludur.
    Bu durumda mahkemece, davalının ticari defterlerinin incelenmesi için, yukarıda açıklandığı şekilde adresinin bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılması, davacı taraftan takip konusu faturaların dayanağı reklamların yayınlandığı dergilerin sunulması istenmesi, uzman bilirkişiden yayınlandığı iddia edilen ilanlarla ilgili varsa davacının talep edebileceği hizmet bedelinin ne kadar olduğu hususunda rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlık konusu vakıaların ispatı için henüz yemin deliline sıra gelmeden, davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi