16. Hukuk Dairesi 2016/9997 E. , 2019/4702 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Gölköy İlçesi Sarıca Köyü çalışma alanında bulunan 443 ada 56 ve 72 parsel sayılı 1.019,78 ve 4.978,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, taksim, ifraz, hibe, intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit edildikten sonra pay satışları sonucunda ... adına kayden intikal ettirilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak miras payına yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişilerin ve davacı tanığı..."in dava konusu taşınmazların tarafların müşterek murisi ..."dan kaldığına dair bilgilerinin bulunmadığı, davacı tanığı ..."un taşınmazın kök muristen kaldığına yönelik beyanının ise duyuma dayalı olduğu, kadastro tespit tutanaklarında ise çekişmeli taşınmazların kök muris ..."ya ait iken 1935 yılında eşi ...’ya hibe edildiği, ..."nun da dava konusu taşınmazları 1960 yılında ..."ya hibe ettiğinin belirtildiği, alınan beyanlara göre de kök muris ..."nun 1936 yılında vefatından sonra taşınmazların zilyetliğinin ... ve mirasçılarında olup bu kullanıma da itiraz edildiğine dair dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmadığı, ayrıca taşınmazların kök muris ..."dan kaldığı düşünülse dahi kök muris ..."dan eşi ..."ya daha sonra ..."ya bağış yapılmasından dolayı davacının açması gereken davanın tenkis davası olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların ... oğlu ...’dan kaldığını ve taksim edilmediğini ileri sürerek miras payına yönelik olarak dava açmış; davalı ise taşınmazın kendi murisi tarafından satın alındığını ileri sürmüştür. Çekişmeli taşınmazların tespitleri ise; taşınmazlar tarafların müşterek murisleri ...’ya ait tapu kaydının kapsamında iken bu kişinin 1935 yılında karısı ...’ya; ...’nın da 1960 yılında davalıların miras bırakanı Mehmet’e hibe ettiği ve Mehmet’in ölümü ile de mirasçılarına kaldığı belirtilerek ... mirasçıları adına yapılmıştır. Mahkemece, taşınmazların tespitine esas alınan tapu kayıtları getirtilip, taşınmazların tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmediği gibi tespit tutanağında belirtilen harici temliklere (hibelere) ilişkin olarak mahalli bilirkişi ve tanıklardan beyan alınmamış, ayrıca davalı taraf taşınmazların müşterek muristen kalmadığını, kendi mirasbırakanı tarafından 3. kişiden satın alındığını savunduğu halde bu yön üzerinde de durulmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavüllerini içerir şekilde getirtilmeli, bundan sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında, çekişmeli taşınmazların tespitine esas tapu kaydının tüm sınırları tek tek okunup yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tapu kaydı mahalline uygulanmalı, uygulamada komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, keşifte gösterilen sınırlar teknik bilirkişiye işaret ettirilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli; uygulama sonucunda çekişmeli taşınmazın tapu kaydının kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tespit tutanağında belirtilen harici temlikler hususunda mahalli bilirkişilerden ayrıntılı bilgi alınmalı, davalı (ya da murisi ... lehine) taraf lehine 13/B-b koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, taşınmazın tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde ise mahalli bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazların tarafların müşterek murisi ... oğlu ...’dan mı kaldığı yoksa davalı tarafın iddia ettiği gibi yakın miras bırakanı ... tarafından 3. kişiden mi satın alındığı ve kim tarafından ne zamandan beri hangi hukuki nedene dayalı olarak kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; fen bilirkişiden ise keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, kayıt uygulamasını ve de kapsamını gösterir ayrıntılı rapor alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.