Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2283 Esas 2018/330 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2283
Karar No: 2018/330
Karar Tarihi: 16.01.2018

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2283 Esas 2018/330 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık bir şirketin ortağı ve müdürü olarak vergi usul kanununa muhalefet suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, davada sanıkla ilgili yeterli delil toplanmadığı ve eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Ayrıca, suçun maddi konusu olan sahte fatura düzenleme suçunda, faturaların Vergi Usul Kanunu'nda öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi olarak ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. ve 230. maddeleri karara göre önem arz etmektedir. Ayrıca, sanıklar hakkında TCK'nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması ve hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiği de vurgulanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2017/2283 E.  ,  2018/330 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Şirket ortağı ve müdürü olan sanık ...’in aşamalarda, kendisinin sadece resmiyette şirket ortağı olduğunu, şirketin bütün işleriyle diğer sanık ...’in ilgilendiğini savunması; sanık ...’in savunmasında bu hususu doğrulaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; faturaları kullanan şirket yetkililerin tespit edilmesi halinde dinlenilerek sözü edilen faturaları kimden ve hangi hukuki ilişki karşılığında aldıklarının, sanık ...’le muhatap olup olmadıklarının sorulması; şirketlerin banka hesapları, oda ve vergi dairesi kayıtları incelenerek ve belirlenecek diğer objektif yöntemlerle sanık ...’in de fiilen şirket işlerini yürütüp yürütmediğinin araştırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanık ...’in hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Sanıklar hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenledikleri iddiası ile açılan kamu davasında, sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanun"a göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, dosya içerisinde faturaların bulunmadığının anlaşılması karşısında, 2006 takvim yılında düzenledikleri iddia olunan sahte faturaların dava zamanaşımı yönünden önemli olduğu da nazara alınarak, suça konu faturaların asılları veya onaylı suretleri dosya içerisine konulup incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    3-Kabule göre;
    a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemek eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu ve sanıklar hakkında TCK"nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b) Mahkûm oldukları uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.