7. Hukuk Dairesi 2013/22367 E. , 2014/3689 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 25/03/2013
Numarası : 2012/231-2013/262
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 01/11/2007-01/05/2012 tarihleri arasında iş akdine dayalı olarak çalıştığını, son ücretinin 907,00.-TL olduğunu, müvekkilinin işine bir haber verilmeksizin son verildiğini, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının araçtan aldığı bir kısım eşyaları istifleyeceği yere bu eşyaları fırlatması üzerine uyarıldığını, daha sonra davacının K. D.."u darp etmeye başladığını, işyerinde yaşanılan bu olay üzerine tarafların yazılı savunmalarının istenildiğini, yapılan savunmalar, personel ifadeleri ve işyeri kamera görüntülerinin incelenmesi sonucu davacının müşterilere ait yüklerin taşınmasında gerekli özen ve itinayı göstermediğinin ve diğer işyeri çalışanı K. D.."u darp ettiğinin anlaşılması üzerine iş akdinin sona erdirildiğini, davacının müvekkil şirketten yıllık ücretli izin alacağı dışında herhangi bir alacağının bulunmadığını, bu alacağında kendisine ödeneceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. .../..
Mahkemece, davacının iş akdinin 01/06/2012 tarihinde iş yeri çalışanlarından K. D.."a karşı gerçekleştirmiş olduğu yaralama eylemi sebebiyle feshedildiği, yapılan feshin İş Kanunu"nun 25. maddesinde düzenlenen haklı fesih prosedürüne uygun olarak gerçekleştirildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, davacı tarafın dava dilekçesinde hafta tatili ücreti ve fazla mesai ücreti talebinde bulunduğu, bu hususun ispatına yönelik olarak da tanık deliline dayandığı, ancak dinlenen tanıkların iş yerindeki çalışma düzeni hakkında sağlıklı bilgi sahibi olmamaları sebebiyle beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple fazla mesai ve hafta sonu çalışma iddiasının ispatlanamaması nedeniyle bu taleplerin reddine, davacının hizmet süresine tekabül eden dönemde hak kazanmış olduğu yıllık izinlerin kullandırıldığına yahut bedelinin ödendiğine dair ispat yükü üzerinde bulunan davalı tarafından herhangi bir geçerli delil ibraz edilememesi nedeniyle yıllık izin ücreti alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece, dinlenen tanıkların iş yerindeki çalışma düzeni hakkında sağlıklı bilgi sahibi olmamaları sebebiyle beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple fazla mesai ve hafta sonu çalışma iddiasının ispatlanamaması nedeniyle bu taleplerin reddine karar verilmiştir.
Çalışma saatlerini ve günlerini belirleme işverenin yönetim yetkisi kapsamında olup, bu bağlamda işyerinde fazla çalışma yapılıp yapılmayacağı, şayet yapılacaksa hangi günlerde ve hangi saatler arasında yapılacağı hafta tatili günlerinde çalışma yapılıp yapılmayacağı, işveren tarafından belirlenecektir. Bu belirlemenin de işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğu, işyeri politikası v.b gibi sebeplerden dolayı zaman içerisinde değişkenlik gösterebileceği kuşkusuzdur.
Dolayısıyla fazla çalışma ve hafta tatili çalışmasına ilişkin ispat külfeti altında olan davacının talep ettiği döneme ilişkin fazla çalışma ücretini, tanık deliline dayanarak ispat etmek istemesi halinde ancak bu dönemde aynı işyerinde çalışan tanık anlatımları ile ispat külfetini gerçekleştirebileceğinin kabulü gerekir.
Davacıyla aynı işyerinde çalışan davacı tanığı M.E.."ın davalı işyerinde 2010 yılı içerisinde dokuz ay kadar çalıştığı gözetildiğinde davacının bu tanığın çalışma dönemini kapsayan süre içerisinde hafta tatili ile fazla çalışma ücreti alacağını ispatladığı açıktır. .../..
Mahkemece, davacının davalı işyerinde çalıştığı 2010 yılındaki dokuz aylık süreye ilişkin fazla mesai ile hafta tatili ücreti talebinin ispatlanması nedeniyle bu alacakların kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 2010 yılında 9 aylık süreye ilişkin fazla çalışma ve hafta tatili alacağını bilirkişiye hesaplattırıp çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
O halde davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.