17. Hukuk Dairesi 2016/18583 E. , 2019/9370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve fer"i müdahil ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının çalıştığı şirketin personel servis araçları yüklenicisi ... Turizm Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti"ne ait ve ... yönetimindeki ... plakalı servis aracının müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin ciddi bir şekilde yaralandığını, iş gücü kaybının ve maluliyet derecesinin tespitinin gerektiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 31.08.2013 tarihinden itibaren bankaların ticari ilişkilerde uyguladığı kısa vadeli avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, dava değerini yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 241.000,00 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın 1.000,00 TL miktarındaki kısmının 17/02/2014 dava tarihinden, 240.000,00 TL miktarındaki kısmının ise 15/12/2015 ıslah tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve fer"i müdahil ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, fer"i müdahil ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin
davalı ... şirketinin hükmü temyiz etmemesi nedeni ile reddine, davacı vekillinin aşağıdaki bentlerde açıklanacağı üzere temyiz itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK’nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesinde "(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Aynı zamanda zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Davalı ... şirketine davadan önce başvuru yapıldığı dosyadan anlaşılmamakla, davalı ... şirketinin dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Buna göre davalı ... şirketi de dava dilekçesi ile talep edilen ve ıslaha konu edilen miktarlar yönünden zararın tamamı için dava tarihinde temerrüte düşmüş sayılır. O halde, davalı ... şirketi yönünden faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden temerrüt tarihi olan dava tarihi olarak kabulü gerekir. Tüm tazminat miktarı için faizden sorumluluklarının başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekirken, ıslah ile arttırılan kısım için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden HMUK’nun 438/7. maddesi gereğince kararın bu kısım yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
3-Davacı vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa zarara neden olan araç ticari olup, ticari faaliyet sırasında zarara neden olduğu ispatlanmıştır. Bu itibarla davada temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden HMUK’nun 438/7. maddesi gereğince kararın bu kısım yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle fer"i müdahil vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki; " 241.000,00 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın 1.000,00 TL miktarındaki kısmının 17/02/2014 dava tarihinden, 240.000,00 TL miktarındaki kısmının ise 15/12/2015 ıslah tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle yürütülecek yasal faiziyle birlikte..." ibaresinin çıkarılarak yerine "241.000,00 TL iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 17/02/2014 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte ..." ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve feri müdahil ... Gıda San. Tic. A.Ş."ye geri verilmesine, 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.