3. Ceza Dairesi 2019/9921 E. , 2019/18042 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Müştekinin hazırlıkta olaya tek şahit olan tanığın 15-20 yaşlarında ve renkli gözlü bir genç olduğunu beyan ettiği kovuşturmada da 15-20 yaşında olduğunu yinelediği; ancak sanığın getirip dinlettiği tanığın 45 yaşında olduğu, sanığın hazırlıkta tanığın genç bir erkek olduğunu, bu kişinin kim olduğunu bilmediğini ve bir daha görse de tanımayacağını belirtmesine rağmen Tanık ... nasıl ulaştığının sorulmadığı; tanığın yuvarlak cümlelerle sanığın beyanlarını desteklediği ve hatta üzerine eklediği ancak beyanlarının sadece müşteki ile değil sanıkla da örtüşmediği, bu meyanda, sanık müşteki için sadece "yanıma gelip bağırdı" dediği halde tanığın; müştekinin, sanığa çantayla vurduğunu söylediği, oysa sanığın ilk andan itibaren böyle bir imada dahi bulunmadığı, müşteki sanığa vurmuş olsaydı kendini kurtarma gayreti içinde olan sanığın evleviyetle bunu söylemiş olmasının gerektiği; oysa sanığın sadece "başımda durup bağırarak dikkatimi dağıttı" şeklinde ifadelerde bulunduğu; müştekinin ise kesin bir dille olay günü elinde çanta olmadığını beyan ettiği, sanığın da bunu yalanlar bir ifadesinin olmadığı, bu şekilde tanık ..."in sanıkla da farklı ve örtüşmez beyanlarda bulunduğu; bundan başka müşteki, olayın oluşunu tarif ettiği şekilde yani kafasını ön cama çarptığı yönündeki beyana uygun şekilde alnından yaralanıp aracın da ön camında hasar oluştuğunun belirlendiği halde tanığa göre müştekinin hiç düşmemiş ve çarpmamış olduğu; yaralanma anının yalnız sanık, müşteki ve 15-20 yaşındaki genç olarak tanımlanan 3. kişi tarafından görüldüğü yani başkaca orta yaşlı bir kimsenin otobüste o sırada bulunmadığı; bu itibarla tanık olarak dinlenen ..."nin olaya şahit olmasının mümkün olmadığı; müşteki ile tanığın hiç yüzleştirilmediği; müştekinin geldiği celsede tanık beyanının okunması üzerine "Kesinlikle kabul etmiyorum benimle orda geçtiği şekilde konuşan kimse de olmamıştır. O gün elimde çanta bile yoktu. İddia edildiği gibi şöföre doğru eğilip konuşmam onun görüşünü engellemem mümkün değildir yalan beyandır" şeklinde cevap vermesi ve sanığın da bunu yalanlayan bir beyanı olmaması yani "çanta ile bana vurdu, eğilip görüşümü engelledi" şeklinde bir ifadesinin hiçbir aşamada bulunmaması karşısında; öncelikle Tanık ..."in müşteki ile yüzleştirilerek olay anındaki 15-20 yaşındaki gencin halihazırda 50 yaşında olan, olay anında ise 45 yaşında olduğu değerlendirilen Tanık ... olup olmadığının tesbit edilmesi, sonucuna göre tanık hakkında yalan yanıklıktan ihbarda bulunulmasının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2) Sanığın, müştekiyi 5237 sayılı TCK’nin 6/1-f,4 maddesi uyarınca silahtan sayılan otobüs ile kasten fren yapmak suretiyle yaraladığı olayda, TCK’nin 86/2. maddesi uyarınca belirlenen temel cezasında TCK’nin 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılmaması suretiyle sanığa eksik ceza tayin edilmesi,
3) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesi uygulanmamış ise de, hak yoksunluğu kasıtlı suçtan verilen hapis cezasının kanuni sonucu olup, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı da dikkate alınarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.