13. Hukuk Dairesi 2016/7269 E. , 2017/8431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı... vekili avukat ... ile davacı vekili avukat Nihat Kırbacı"nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan 120.000,00 TL ve 80.000,00 TL karşılığı 11.550.000,00 ve 80.050.000,00 JPY dövize endeksli konut kredisi kullandığını, ... alırken ödemeyi düşündüğü aylık taksit miktarının ilk ... için 2.270,91 TL ve ikinci ... için 1.666,44 TL olduğunu, ancak ... Yeninin ... sözleşmesi imzalandıktan sonra öngörülemeyen biçimde arttığını ve 21.11.2011 tarihli kur dikkate alındığında aylık taksitinin birinci ... için 5.282,00 TL ve ikinci ... için 3.681,40 TL ye ulaştığını, davalı bankanın yönlendirmesi üzerine ... Yenine endeksli ... kullandığını, sözleşme imzalanırken yeterince bilgilendirilmediğini, aşırı ifa imkansızlığı nedeniyle sözleşmeye müdahalenin şart olduğunu, sözleşmenin kurulmasından sonra öngörülemeyen değişiklikler meydana geldiğini, ... Yeni kurunun iki katından fazla arttığını, konut kredisinin imzalandığı tarihten geriye doğru 30 yıl süreyle çok düşük seyreden kurun 3 yıl içerisinde 2 katından fazla artmış olmasının tüketici açısından öngörülebilecek bir durum olmadığını ileri sürerek kullanmış olduğu ... taksit miktarının birinci ... için 1.634,00 TL olarak, ikinci ... için ise 1.135,97 TL olarak sabitlenmesine, sözleşmedeki haksız şartların iptaline, mümkün olmaması halinde sözleşmeye müdahale edilerek taraflar arasında adil bir denge kurulması için muhik bir kurun tespit edilmesine, fazla ödemiş olduğu bedellerin tespiti ile fazla ödemenin iadesine, ... masraflarının iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının kendi iradesi ile döviz cinsinden ... kullandığını, uyarlama koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 51.997,02 TL"nin (hacze konu edilen 2 adet taşınmazın satış tarihinden itibaren) yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 4.817,31 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının, davalı bankadan 120.000,00 TL ve 80.000,00 TL karşılığı 11.550.000,00 ve 80.050.000,00 JPY dövize endeksli konut kredisi kullandığını ve ilk taksitin ....2008 tarihinde başladığı hususları tartışmasız olup, davacı ... Yeni’nin TL karşısında aşırı değer kazandığını ve bu suretle işlem temelinin çöktüğünü ileri sürerek uyarlama talebinde bulunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki taraflar arasında düzenlenmiş bulunan sözleşmeye bağlılık esas olup, sözleşmenin uyarlanması ise uyarlama koşullarının varlığı halinde başvurulması gereken istisnai bir durumdur. Her şeyden önce sözleşmenin imzalanmasından sonra beklenmeyen olağanüstü durumların gerçekleşmesi, sözleşmenin uzun süreli olması, beklenmeyen olağanüstü durumların herkes için geçerli, objektif ve önceden belirlenemeyecek nitelikte bulunması, değişen koşulların sözleşmeyi çekilemeyecek hale getirmesi bu suretle işlem temelinin çökmesi zorunludur. Dava konusu olayda davacının başlangıçta seçme özgürlüğü varken TL yerine döviz bazında ... kullandığı, bir başka deyişle serbest iradesiyle ... türünü belirlediği anlaşılmakta olup, davalı banka elemanlarının davacıyı yönlendirdiği iddiası ispatlanamamıştır. Öte yandan ülkemizde zaman zaman ekonomik krizlerin vuku bulduğu ve bu bağlamda dövizle borçlanmanın risk taşıdığı da toplumun büyük bir çoğunluğu tarafından bilinen bir olgudur. Davacı, bu riski önceden öngörebilecek durumda olmasına rağmen dövizle ... kullanmış bulunmaktadır. Kaldı ki, eldeki dava ... geri ödemesinin başladığı tarihten üç yıl sonra açılmış olup, bu durumda davacının sözleşmeyi benimsediğinin kabulü gerekir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde dava konusu olayda uyarlama koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, değinilen bu yönler gözetilerek uyarlama talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.