16. Hukuk Dairesi 2016/4540 E. , 2019/4692 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Beldesi çalışma alanında bulunan eski 304 (yeni 133 ada 35) parsel sayılı 8.065,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak davalıların murisleri ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanarak çekişmeli taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında davacıların vefat etmeleri nedeniyle mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacı tarafın, verilen kesin süre içerisinde keşif giderlerini yatırmaması nedeniyle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve mevcut dosya kapsamı itibariyle de davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Kesin süreye ilişkin hükümlerin, süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince kurulan ara kararda ve bu ara karara istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede; hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir sürenin tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda, Mahkemenin keşif ara kararında, çekişmeli taşınmaz başında dinlenilmelerine karar verilen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları için yasal zorunluluk olmasına rağmen herhangi bir ücret takdir edilmemiş, adı geçenlerin meşruhatlı davetiye ile keşif mahalline çağrılmaları gerekirken yerel bilirkişiler ve tespit bilirkişilerinin kolluk marifetiyle hazır edilmesine karar verilmiş, taraf tanıklarıyla ilgili ise hiçbir ara karar kurulmamış, davada Hazine ve Orman İdaresi taraf bulunmadığı ve taşınmazın sınırında orman parseli yeralmadığı halde, keşfe orman bilirkişisi götürülmesine karar verilerek usul ekonomisine aykırı şekilde davacı tarafa gereksiz külfet yüklenmiş, kendisini vekille temsil ettirmeyen davacılardan ... adına, keşif giderlerinin yatırılmasına yönelik olarak herhangi bir tebligat çıkartılmamış ve davacı tarafça daha önceden dosyaya yatırılan keşif avansı mahsup edilip kalan miktar üzerinden kesin süre verilmesi gerekirken, daha önceden yatırılan keşif avansı hiç dikkate alınmamıştır. Mahkemenin keşif ara kararı ve bu ara karara istinaden çıkartılan davetiye yasada öngörülen şekilde oluşturulmadığından, sözü edilen ara kararda belirtilen kesin süreye uyulmamış olması, davacı tarafın keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılması sonucunu doğurmaz. O halde Mahkemece, ispat yükü kendisinde olan davacı tarafa, keşif için belirlenecek avansı yatırması için 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca yeniden ve yöntemine uygun şekilde makul bir süre verilmeli, süresi içerisinde ara kararın gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Usulüne uygun olmayan ara karara dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.