14. Hukuk Dairesi 2015/18815 E. , 2018/867 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.12.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle düzenlendiği ve davacının vekille el ve işbirliği içerisinde hareket ettiği belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacı vekili; ... ili, ... ilçesi, 335 parselin 2/8 hissesi ..."ın olduğu, 1/8 hissesi mirasçılarından ... adına, 1/8 hissesi de ... adına tapuya tesciline karar verildiği, ancak ... 2. Noterliğinin 22/04/1986 tarih ve 14616 sayılı düzenleme Gayrimenkul satış vaadi mukavelesi ile 1312 d.lu, ... ..."nın ... köyünün ... özü mevkiindeki 329 -376 arasındaki parsellerdeki tüm hak ve yetkilerini davacı ..."a sattığını, davacı ... söz konusu parselle 64/256 hisse sahibi olan ... tüm hisselerini satın aldığını, ... 335 parseldeki hissesini davacıya satmış olduğundan dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptalini, davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar vekili ..."ın, ..."yi vekil tayin ettiğini, 1986 yılında bir araya gelen ... vekili ... ile ..."ın dava konusu parsellerin ..."a satışına dair sözleşme yaptıklarını, ..."ın vefatından sonra dava konusu 335 parsel üzerinde muris ... mirasçıları ... ve ... adına tescil edildiğini, satış işleminin gerçek olmadığını, muvazaalı olduğunu, bu vekaletnamenin kötüye kullanılmak suretiyle vekil ... ile davacı arasında yapılan tüm satış işlemleri ve satış vaadi sözleşmesi işlemlerinin iş birliği içinde danışıklı olarak gerçekleştirildiğini, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı taraf satış vaadi sözleşmesinin iptali için ayrıca dava açmış, ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/224 Esas, 2013/177 Karar sayılı ilamı ile; hukuki yarara ilişkin dava şartı bulunmadığından davalarının reddine karar verilmiştir.
Mahkemece; davaya konu ... . Noterliği"nin 22/04/1986 tarih, 14616 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafların sözleşmede görünen iradesiyle, sözleşme harici gerçek iradelerinin uyuşmaması ve sözleşmenin usulen davaların takibi amacıyla herhangi bir bedel alınmaksızın düzenlenmiş olduğu kanaatiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Davacı dava konusu 335 parsel sayılı taşınmaz için davalıların murisi ... ile yapılan ... . Noterliğinin 22/04/1986 tarih ve 14616 sayılı düzenleme Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı ile davalılar murisi arasında davaya konu sözleşme dışında ... 2. Noterliğinin 14/02/1986 tarihli bir sözleşme daha bulunmaktadır. Bu sözleşme davalılar murisi ... vekili ... ile davacı arasında yapılmış, ... ili ... köyünün Böğürtlen özü mevkiindeki 329-330-331-332-333-334-336-....376 arasındaki parsellerdeki ..."ın tüm hak ve yetkilerinin davacı ..."a satışı kararlaştırılmıştır. ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/224 Esas, 2013/177 Karar sayılı dosyasına ... tarafından sunulan, satışın gerçek olmadığına dair beyanın ve davacı imzasının bulunduğu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi 14.02.1986 tarihli bu sözleşmedir. Davacı belge atında bulunan imzanın kendisine ait olduğunu da kabul etmiştir. Ne var ki bu sözleşmede dava konusu 335 parselin satışı yapılmamıştır. Dolayısıyla davaya konu 335 parsel sayılı taşınmazın satışının yapıldığı 22.04.1986 tarihli sözleşme halen geçerli bir sözleşmedir.Kadastro Mahkemesinin 2005/3 esas, 2005/8 Karar nolu dosyasında ... ili, ... ilçesi, 335 parselin 2/8 hissesi ..."ın olduğu, mirasçılarından 1/8 hissesi ... adına, 1/8 hissesi ... adına tapuya tesciline karar verildiği, yani davalıların miras payı nedeniyle murisleri ... intikalen gelen payların adlarına tescil yapıldığı açıktır. Bu durumda davalılar adına kayıtlı 1/8"er paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.