17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11439 Karar No: 2019/9363 Karar Tarihi: 14.10.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11439 Esas 2019/9363 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı şirket, müvekkilinin taşeron firması olduğunu ve meydana gelen kazada sorumlu olmadığını iddia etti. Ancak, mahkeme Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2 maddesi uyarınca zaman aşımının dolduğunu belirtti. Davacı şirketin, davalı şirkette rücu hakkı olduğu ve ödedikleri miktarın faiziyle birlikte tahsil edilmesi gerektiği belirlendi. Sözleşme gereği davalı şirketin sorumlu olduğu tespit edildi ve faiz hesaplaması da yapılarak hükmün bozulması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2 maddesi olarak belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi 2016/11439 E. , 2019/9363 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalı şirketin müvekkil şirketin taşeron firması olduğunu, 31/02/2001 tarihinde yol düzenleme işinin yapıldığı mahalde bir trafik kazası meydana geldiğini, davalının taahhüt ettiği işin yapımı sırasında olabilecek kazaların sebep olacağı maddi ve manevi zararlardan doğrudan sorumlu olup, aralarında ki sözleşme nedeni ile davalı şirkete rücu haklarının bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin sakli kalmak üzere ödedikleri 130.025,53 TL"nın ödeme tarihi olan 30.6.2008 tarihinden itibaren kısa vadeli kredilere uygulanan avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkili şirketin davacı şirket ile yaptığı sözleşmenin 30/04/2001 tarihinde son bulduğunu, kazanın meydana geldiği 31/7/2001 tarihi itibariyle sorumluluğunun bulunmadığını, Kara Yolları Trafik Kanunun 109/2 maddesi uyarınca 5 yıllık zaman aşımının 30/7/2006 tarihinde dolduğunu, reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 65.013,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden inceleme; 2-Davacı ... AŞ. (müteahhit firma) davalı ... Ltd. Şti. (taşeron firma) arasında düzenlenen yapım işleri genel şartnamesinin 7.maddesi f-j-i bentleri gereğince işin yapımı sırasında meydana gelen kaza, hasar, kayıp ve zararların mali, hukuki ve cezai bütün sorumluluk ve sonuçlarının taşeron firmaya ait olacağı hüküm altına alınmış; bu hüküm sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiyi düzenlediği ve taraflar bakımından bağlayıcılığı bulunduğu açıktır. Davacı şirketin Beyoğlu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/590 E. sayılı dosyasıyla görülen davada alınan kusur raporu ile %50 kusur oranı ile hükmedilen tazminatı kusuru oranında ödediği anlaşılmaktadır. Sözü edilen dosyada dava, davalıya ihbar edilmiş ve eldeki davanın davalısı o davaya katılmıştır. Artık taraflar arasında güçlü delil oluşturmuştur. O halde yukarıda açıklanan sözleşme gereği davalı şirketin davacı şirketçe dava dışı müteveffanın yakınlarına ödenen miktarın tamamından sorumlu olduğu dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, yeniden kusur incelemesi yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir. 3-Rücu sorumlusu davalı şirket sorumluluğu bakımından temerrüt faizinin başlangıcı, davacı şirket tarafından asıl zarar görene ödeme yapılan tarihtir, davacı şirketin Şişli 4. İcra Müdürlüğünün 2007/1977 sayılı icra dosyasına ödeme yaptığı tarih olan 30.6.2008 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenler ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.331,04 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.