Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/27662
Karar No: 2013/5504
Karar Tarihi: 21.02.2013

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/27662 Esas 2013/5504 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/27662 E.  ,  2013/5504 K.

    "İçtihat Metni"


    ESAS NO : 2012/27662
    KARAR NO : 2013/5504


    MAHKEMESİ : Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 31/07/2012
    NUMARASI : 2012/786-2012/715

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    BK.nun 133. maddesinde aynen; "Aşağıdaki hallerde müruruzaman kat"edilmiş olur:1-) Borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiğ takdirde, 2-) Alacaklı dava veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflas masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde" hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanun"un müruruzamandan feragat başlıklı 139. maddesinde ise; "İptidaen müruruzamandan feragat batıldır. Müteselsil borçlulardan biri tarafından vukubulan feragat, diğerlerine karşı dermayan olunamaz. Feragat, taksimi kabil olmayan bir borcun müşterek borçlularından biri tarafından sadır olduğu takdirde de hüküm böyledir. Asıl borçlu tarafında vukubulan feragat, kezalik kefile karşı dermayan olunamaz" düzenlemesi yer almıştır.
    Yukarıda açıkça yer verilen kanun maddeleri uyarınca, borçlunun borcunu ikrar etmesi zamanaşımını kesen nedenlerden birisidir. Borcun ikrar edilmesi, tek yanlı bir irade açıklaması olup; borçlunun kendi borcunun devam etmekte olduğunu kabul anlamındadır. Borç ikrarının sonuç doğurabilmesi için, fiil ehliyetine ve malları üzerinde tasarruf yetkisine, sahip olan borçlunun veya yetkili vekilinin, bu iradeyi alacaklıya yöneltmiş bulunması ve ayrıca zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir.
    Diğer taraftan borçlunun zamanaşımı def"ini ileri sürme hakkından önceden feragat etmesi geçersizdir. Önceden feragattan amaç, sözleşme yapılmadan önce veya yapılırken vaki feragattir. Oysa daha sonra vazgeçmenin geçersiz sayılacağına ilişkin yasada herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. O nedenle borç zamanaşımına uğradıktan sonra borçlu zamanaşımı defini ileri sürmekten feragat edebilir. Zira, burada doğmuş bir def"i hakkından feragat söz konusudur ve hukuken geçerlidir (Prof. Dr. F.E.B. Hukuku, Genel Hükümler, (İstanbul:Beta yayını, 2003), s.1245).
    Zamanaşımı süresinin sona ermesinden sonraki borç ikrarının, zamanaşımı def"inden zımni (örtülü) feragat anlamına geldiği, öğretideki baskın görüşlerle ve yargıtay içtihatları ile kabulu edilmektedir (A.V. T., Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, II. Cild, (Çeviren Av.Cevad Edege), (İstanbul: Yeni Matbaba,1953 Sh. 762; Hukuk Genel Kurulu"nun 33.02.2000 T. 2000/15-17 Esas 2000/116 Karar sayılı kararı). Zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya karşı bir borç ikrarında bulunan borçlunun da bu borç ikrarına

    dayanılarak açılan davada zamanaşımı def"ini ileri sürmesi çelişkili davranış yasağını oluşturur.
    Somut olayda, şikayetçi borçluya çıkartılan ödeme emrinin 08.04.2004 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekili tarafından 06.12.2005 tarihli haciz talebinden sonra takibin 19.04.2012 tarihli yenileme talebine kadar zamanaşımına uğradığı mahkemenin kabulünde olup tartışmasızdır. Ne var ki, şikayetçi borçlu 06.06.2012 tarihli haciz tutanağında borcu ikrar ettiğinden zamanaşımı def"inden zımnen feragat etmiştir.
    Mahkemece açıklanan bu gerekçeyle şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz ise de; sonuçta istemin reddine karar verildiğinden sonucu doğru mahkeme kararı onanmalıdır.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 21,15 TL onama harcı alındığından mahsubuna bakiye, 3,15 TL harcın temyiz edenden alınmasına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

    MAHKEMESİ : Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 31/07/2012
    NUMARASI : 2012/786-2012/715

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    BK.nun 133. maddesinde aynen; "Aşağıdaki hallerde müruruzaman kat"edilmiş olur:1-) Borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiğ takdirde, 2-) Alacaklı dava veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflas masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde" hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanun"un müruruzamandan feragat başlıklı 139. maddesinde ise; "İptidaen müruruzamandan feragat batıldır. Müteselsil borçlulardan biri tarafından vukubulan feragat, diğerlerine karşı dermayan olunamaz. Feragat, taksimi kabil olmayan bir borcun müşterek borçlularından biri tarafından sadır olduğu takdirde de hüküm böyledir. Asıl borçlu tarafında vukubulan feragat, kezalik kefile karşı dermayan olunamaz" düzenlemesi yer almıştır.
    Yukarıda açıkça yer verilen kanun maddeleri uyarınca, borçlunun borcunu ikrar etmesi zamanaşımını kesen nedenlerden birisidir. Borcun ikrar edilmesi, tek yanlı bir irade açıklaması olup; borçlunun kendi borcunun devam etmekte olduğunu kabul anlamındadır. Borç ikrarının sonuç doğurabilmesi için, fiil ehliyetine ve malları üzerinde tasarruf yetkisine, sahip olan borçlunun veya yetkili vekilinin, bu iradeyi alacaklıya yöneltmiş bulunması ve ayrıca zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir.
    Diğer taraftan borçlunun zamanaşımı def"ini ileri sürme hakkından önceden feragat etmesi geçersizdir. Önceden feragattan amaç, sözleşme yapılmadan önce veya yapılırken vaki feragattir. Oysa daha sonra vazgeçmenin geçersiz sayılacağına ilişkin yasada herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. O nedenle borç zamanaşımına uğradıktan sonra borçlu zamanaşımı defini ileri sürmekten feragat edebilir. Zira, burada doğmuş bir def"i hakkından feragat söz konusudur ve hukuken geçerlidir (Prof. Dr. F.E.B. Hukuku, Genel Hükümler, (İstanbul:Beta yayını, 2003), s.1245).
    Zamanaşımı süresinin sona ermesinden sonraki borç ikrarının, zamanaşımı def"inden zımni (örtülü) feragat anlamına geldiği, öğretideki baskın görüşlerle ve yargıtay içtihatları ile kabulu edilmektedir (A.V. T., Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, II. Cild, (Çeviren Av.Cevad Edege), (İstanbul: Yeni Matbaba,1953 Sh. 762; Hukuk Genel Kurulu"nun 33.02.2000 T. 2000/15-17 Esas 2000/116 Karar sayılı kararı). Zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya karşı bir borç ikrarında bulunan borçlunun da bu borç ikrarına

    dayanılarak açılan davada zamanaşımı def"ini ileri sürmesi çelişkili davranış yasağını oluşturur.
    Somut olayda, şikayetçi borçluya çıkartılan ödeme emrinin 08.04.2004 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekili tarafından 06.12.2005 tarihli haciz talebinden sonra takibin 19.04.2012 tarihli yenileme talebine kadar zamanaşımına uğradığı mahkemenin kabulünde olup tartışmasızdır. Ne var ki, şikayetçi borçlu 06.06.2012 tarihli haciz tutanağında borcu ikrar ettiğinden zamanaşımı def"inden zımnen feragat etmiştir.
    Mahkemece açıklanan bu gerekçeyle şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz ise de; sonuçta istemin reddine karar verildiğinden sonucu doğru mahkeme kararı onanmalıdır.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 21,15 TL onama harcı alındığından mahsubuna bakiye, 3,15 TL harcın temyiz edenden alınmasına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

     

     

     


     

     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi