Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4096 Esas 2018/312 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4096
Karar No: 2018/312
Karar Tarihi: 15.01.2018

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4096 Esas 2018/312 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yukarıdaki mahkeme kararında, Yaylapınar köyü muhtarı olan sanığın köy karar defteri ve bütçe defterine sahte imza atarak kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediği iddia edilmiştir. Ancak yapılan incelemeler sonucu suçun manevi unsurunun olmadığı ve sanığın zarar verme bilinci ve iradesi ile hareket etmediği tespit edilmiştir. Bu nedenle, sanığın suçsuz olduğuna karar verilmiştir.
Kararda, suça ilişkin kanun maddeleri de belirtilmiştir. Sanığın eylemi, TCK'nın 204/2. maddesinde düzenlenen \"kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği\" suçunu oluşturmaktadır. Ancak hükümde 204/1. maddenin uygulanması isabetsiz bulunmuştur. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesi de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle karar, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince CMUK'nın 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak bozulmuş ve ceza miktarının kazanılmış hakkın saklı tutulması şartıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği kararı verilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2017/4096 E.  ,  2018/312 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-)Yaylapınar köyü muhtarı olan sanığın köy karar defterinin 84., 85, ve 86. sayfalarında, köy bütçe defterinin ise 8. ve 9. sayfalarında ihtiyar heyeti azalarından müşteki ... yerine imza atmak suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda; sanığın savunmalarında, ...’ın cenazesi olması nedeniyle toplantıya katılamayacağını söylediğini, kendisininde ertesi gün cenazesi olduğu için onun yerine dalgınlıkla bütçe defterine imza attığını, köy karar defterindeki imzaları ise kendisinin atmadığını ve defterlerde herhangi bir usulsüzlüğün olmadığını söylemesi, müşteki ...’ın alınan ifadesinde toplantıya çocuğunun rahatsızlığı nedeniyle katılamadığını beyan ederek defterlerin içeriğine yönelik herhangi bir itirazının olmaması, suça konu belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 20.07.2011 tarihli Ekspertiz raporunda da suça konu belgeler üzerindeki imzaların sanığın eli ürünü olmadığının belirtilmesi, suça konu belgeler üzerinde imzaları bulunan köy azaları ... ve ...’ın da tanık olarak alınan ifadelerinde adlarına atılı imzaların kendilerine ait olduğunu beyan etmiş olmaları ve dosya kapsamından suça konu belgelerin içeriğine yönelik herhangi bir itiraz bulunmadığı ve sahteciliğin sadece müşteki adına atılan imzalara yönelik olduğunun anlaşılması karşısında; sanık tarafından zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği ve suçun manevi unsur yokluğu nedeniyle gerçekleşmediği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    2-)Kabule göre de;
    A-)Suçun sübutu halinde sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 204/2. maddesinde düzenlenen “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçunu oluşturacağı gözetilmeden isabetsiz gerekçeyle TCK’nın 204/1. maddesi uyarınca eksik ceza tayini,
    b-)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 15.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.