14. Hukuk Dairesi 2017/5660 E. , 2021/2273 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.02.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121"inci maddesine dayalı olarak alınan yetki belgesi uyarınca alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin borçlu ...’den alacağı için icra takibi yapıldığını, borca karşılık olarak ....Mahallesi 225 ada 22 parsel, .... Mahallesi 22 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda, borçlu ortağın alacaklısı, icra mahkemesi hakiminden İİK"nın 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda, kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise, icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değer tespit edilerek, borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin ise reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir.
Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde de "Hukuki dinlenilme hakkı" başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Somut olaya gelince; dava konusu ... Mahallesi 225 ada 22 parsel sayılı taşınmazda davalı borçu..... hissedar iken, yargılama sırasında mirasçılar tarafından adlarına intikal yapılarak 11.05.2015 tarihinde mirasçıların hepsi paylarını satmışlar, 28.10.2015 tarihinde de satış yoluyla dava dışı Sakine Sarıtaş pay sahibi olmuştur. Ancak Sakine Sarıtaş’ın davada taraf olmadığı anlaşılmakla; mahkemece, dava konusu taşınmazların güncel tapu kayıtlarının dosya arasına alınması ve tüm paydaşların veya mirasçılarının davada taraf kılınması sağlanarak, savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın ve 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan, UYAP sistemindeki Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan sorgulama sonucu davaya konu Adana ili, Kozan ilçesi, Çukurören Mahallesi, 22 parsel sayılı taşınmazın 5403 sayılı Yasaya göre Toplulaştırma İşlemi sebebiyle 26.02.2021 tarihinde pasif hale geldiği anlaşıldığından, dava konusu edilen parselin toplulaştırma nedeniyle oluşan yeni tapu kayıtları temin edilerek tapu maliklerinden davaya dahil edilmeyenler var ise usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilerek davaya dahil edilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulmasını gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 30.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.