Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/144 Esas 2020/2583 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/144
Karar No: 2020/2583
Karar Tarihi: 24.02.2020

Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/144 Esas 2020/2583 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Sanık suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkum edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından verilen karar göz önüne alındığında, sanığın eylemlerinin hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarını oluşturduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un yürürlüğe girmesiyle birlikte suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı belirtilmiştir. Bu nedenle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 165. maddesi (suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu)
- 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesi (suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamına alınması)
17. Ceza Dairesi         2020/144 E.  ,  2020/2583 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (Değişen suç vasfı sebebiyle hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali)
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece sanık hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan bozmaya uyularak verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya kapsamına göre, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2014 tarih, 2013/13-203 Esas ve 2014/308 Karar sayılı kararında; “Suç tarihinde ekonomik değeri yüksek olan bir aracı kimlik bilgilerini ve açık adresini bilmediği arkadaşı "..." lakaplı Müslüm isimli kişiden emanet aldığını söylemesi, aşamalarda aracı emanet aldığı bu kişinin ismini kısmen değiştirerek ifade etmesi, soruşturma ve kovuşturma makamlarının ısrarına rağmen aracı emanet aldığını iddia ettiği kişiye ait kimlik ve adres bilgileri vermekten kaçınması ve sabıkalı geçmişi de dikkate alındığında hırsızlık suçlamasıyla muhatap olan sanığın sadece hayali bir isim zikretmekle suçlamadan kurtulmayacağını bilecek yaşam ve adli tecrübeye sahip olması ve gerçekte var olan bir kişiden aracı emanet alması durumunda suçlamadan kurtulmaya yönelik olarak aracı emanet aldığını söylediği kişinin bulunması için daha etkin bir çaba göstermesi gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu değil, hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.” şeklindeki açıklamalar ışığında, sanık ...’un suça konu telefonu Asarlık Mahallesi’nde Ali isimli kişiden aldığını soy ismini bilmediğini savunduğu, sanığın suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik soyut beyanlarına Ceza Genel Kurulu kararında da ifade edilen olayda, olduğu gibi itibar edilmesinin mümkün olmadığı hususu karşısında; sanık ...’un eylemlerinin hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarını oluşturduğu gözetilmeden, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    2)Hükümden sonra 24.10.2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğü giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının b bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun da uzlaşma kapsamına alındığını anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğü giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü de gözetilerek 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253 maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanık ...’un hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.