Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2087
Karar No: 2010/3054
Karar Tarihi: 07.06.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2087 Esas 2010/3054 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2087 E.  ,  2010/3054 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ...ile Hazine, ... Köyü Tüzel Kişiliği, ... ve müşterekleri, dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Tufanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesinden  verilen 18.05.2009 gün ve 36/41 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi  davacı tarafından süresinde  istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı..., miras yoluyla intikal, taksim ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedenlerine dayanarak mera olarak sınırlandırılan 132 ada 136 parsele ait sınırlandırmanın, Hazine üzerinde kayıtlı bulunan 109 ada 24, 122 ada 4 ve 132 ada 200 parseller ile davalı gerçek kişiler adına kayıtlı bulunan 114 ada 21 parsele ait tapu kayıtlarının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi, davaya bir diyeceği olmadığını ve davacının davasını ispat etmesi gerektiğini beyan etmiştir.
    Davalı ..., 114 ada 21 parselin babası ...’tan intikalen mirasçıları olan kendisi ve diğer mirasçılar adlarına yapılan tespit ve tescilin doğru olduğunu, davacının üvey amcaları olup davasının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Diğer davalılar ... ve arkadaşları, davaya herhangi bir cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece; zilyetlik iddiasıyla Hazine arazilerinin iktisap edilemeyeceği 1963 yılından beri Hazinenin üstünlüğünün tanındığı ve kadastrodan önceki sebeplere dayanılarak dava açılamayacağının gözönünde bulundurulduğu gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik, muristen intikal ve paylaşım hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 109 ada 24, 122 ada 4 ve 132 ada 200 parsellerin 1963 yılında Toprak Tevzi Komisyonu çalışmaları sonunda Hazine adına tapuya bağlandıkları, dosya arasında bulunan 02.07.1963 tarih 24, 32, 37, 39 ve 79 sıra numaralı Hazineye ait belirtme tapu kayıtlarına dayalı olarak 21.01.1997 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sonucunda Hazine adına tespit ve tescil edildikleri saptanmıştır. Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalar sonunda anılan tapu kayıtları 02.07.1963 tarihinde oluştuğuna göre, davacı ve dayandığı eklemeli zilyetliğin 02.07.1963 tarihinden geriye doğru 20 yıllık kazanma süresinin hesaplanması gerekir. Yani 1943 yılından 1963 yılına kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmuş ve diğer koşullar oluşmuş ise, davacının kazanımı söz konusu olur. Mahkemece, Toprak Tevzi Komisyonuna ait tevzi tapularının dayanağını oluşturan belirtme tutanakları ile ekleri ve tablendikatif belgeleri getirtilip keşifte uygulanmamıştır. Dairenin geri çevirme yazısına karşın, belirtme tutanakları ve tablendikatif belgeleri yine getirtilip dosya arasına konulmamıştır. 06.07.2006 tarihinde yapılan keşifte sadece iki yerel bilirkişinin dinlenmesiyle ve toplanan mevcut delillerle hüküm kurulduğu belirlenmiştir. Davalı gerçek kişiler adına tespit ve tescil edilen 114 ada 21 parsele kadastro çalışmaları sırasında uygulanan 1936 tarih ve 260 tahrir nolu vergi kaydı da getirtilmemiş ve keşif sırasında uygulamamıştır. Mera olarak sınırlandırılan 132 ada 136 parsel açısından da kadim veya tahsisli mera araştırması yapılmamıştır. Zilyetlik maddi olaylardan olup, 3402 sayılı Kanunun 14/1 fıkrası uyarınca yerel bilirkişi, tanık ve her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Davacı dava dilekçesinde; açıkça tanık ve sair delillere dayanmıştır. Tanık ve delillerini bildirmesi için taraflara kesin süre ve imkan tanınmadığı, yargılama sırasında verilen ara kararlarıyla sabittir.
    Bu bakımdan öncelikle; tarafların olayı bilen yaşlı tanık ve delillerini bildirmesi için kendilerine süre ve imkan verilmesi, İl Özel İdare, Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden tahsisli mera kayıtlarının bulunup bulunmadığının sorulması, varsa mera tahsis kararı ile tahsis tutanağı ve paftasının getirtilmesi, 114 ada 21 parsele kadastro çalışmaları sırasında uygulanan 1936 tarih ve 260 tahrir nolu vergi kaydının Özel İdare Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, dava konusu 109 ada 24, 122 ada 4 ve 132 ada 200 parsellere kadastro çalışmaları sırasında uygulanan 02.07.1963 tarih 24, 32, 37, 39 ve 79 sıra numaralı Hazineye ait belirtme tapu kayıtlarının dayanağının oluşturan belirtme tutanakları ve tablendikatif belgeleri ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları ile varsa komşu parsellere uygulanan dayanak tapu ve vergi kayıtlarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosyaya eklenmesi gerekir. Ondan sonra yapılacak keşifte; teknik, meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla mera tahsis kararı ile tahsis tutanağı ve paftasının, 114 ada 21 parsele kadastro çalışmaları sırasında uygulanan 1936 tarih ve 260 tahrir nolu vergi kaydının, Toprak Tevzi Komisyonuna ait tablendikatif, belirtmelik tutanakları ve ekleriyle Hazinenin tarih ve sayıları verilen tapu kayıtlarının, aynı şekilde komşu parsellere ait kadastro tutanakları ile dayanağı tapu ve vergi kayıtları uygulanmak suretiyle dava konusu parsellerin niteliklerinin belirlenmesine çalışılması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258 ve 259. maddeleri uyarınca keşifte dinlenilmesi, belirtme tutanaklarının kapsamı gözetilerek 4753 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca hangi nitelikteki araziden Hazine adına tapu oluşturulduklarının açıklığa kavuşturulması, meradan veya benzeri orta mallardan olup olmadıklarının ve tahsisli mera kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, komşu kadastro parsellerine revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazlar yönünü ne gösterdikleri hususu üzerinde durulması, 132 ada 136 parsel sayılı taşınmazın kadim mera olup olmadığının komşu köyler halkından belirlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan etraflıca sorularak belirlenmesi, Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tablendikatif ve belirtmelik tutanakları dikkate alınarak hangi tablendikatif ve belirtme parsel numaralarının kadastronun hangi ada ve parsellerine isabet ettiğinin teknik bilirkişice kroki üzerinde işaret ettirilmesi, daha önce 06.07.2006 tarihli keşfe götürülen teknik bilirkişinin raporunun yetersiz olduğu, teknik bilgileri içermediği gözetilerek, farklı bir teknik bilirkişi veya harita mühendisi aracılığıyla keşfin yapılması, 132 ada 136 parsel sayılı taşınmazın niteliği ve mera olup olmadığı, meradan kazanılan yer olup olmadığı konusunda ziraatçı uzman bilirkişiden ayrıntılı rapor alınması, dava konusu taşınmazların öncesi, niteliği, kimden kime kaldığı, usulüne uygun taksim yapılıp yapılmadığı, zilyetliğin başlangıcı ve süresi, belirtme tapu kayıtlarının oluştuğu tarihlere kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene  iadesine 07.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi