18. Hukuk Dairesi 2016/3075 E. , 2016/9972 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
.
Dava ve birleşen dava dilekçelerinde, galle miktarının tespiti ile eksik ödenen galle alacağına ilişkin şimdilik 10.000 TL ve 20.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... vd. vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu .... (...) Vakfı’nın kesinleşmiş mahkeme kararı ile galle fazlasını almaya hak kazanmış evlatları olduklarını, ancak davalı ... Genel Müdürlüğünce bu gallenin eksik ödendiğini ileri sürerek 1990 yılından dava tarihine kadar eksik ödenen galle nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 10.000 TL nin, birleşen dava dilekçesinde ise, 20.000 TL nin yasal faizi ve masraflarla birlikte davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacılar ..., ...ve ...’in ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 22.03.1990 gün ve 1985/236 Esas-1990/160 Karar sayılı ilamı ile dava konusu ...Vakfı’nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarına karar verildiği ve söz konusu kararın kesinleştiği, bu karar uyarınca davacılara ... Müdürlüğünce 1990 yılından dava tarihine kadar değişik miktarlarda hesaplanan galle ödemesinin yapıldığı, davacılarca 08.12.1966 tarihinden itibaren davalı ... Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen dava konusu mazbut vakfın bir kısım taşınmazlarından kamulaştırma, taviz bedeli, satış vs. gibi çeşitli şekillerde elde edilen gelirlerinin davalıca açıklanmadığını, bazı taşınmazları kendi adına tescil ettirdiğini, bir kısım taşınmazlara ise gerekli takip yapılmadığından dava dışı kişi ve kurumlarca sahiplenilip el konulduğunu, vakfa ait hisse senetleri temettülerinin ödenmediğini, bu yüzden vakfın gelirlerinin hesaplanmasında hatalar yapılarak
kendilerine olması gerekenden az galle ödemesi yapıldığını ileri sürerek eksik ödenen galle alacağının tahsili için eldeki davanın 19.10.2006 tarihinde açıldığı, birleşen davanın ise, davacılar.....ve diğerleri tarafından aynı sebeplerle eksik ödenen galle alacağı olarak 20.000 TL nin davalıdan tahsili için 06.05.2010 tarihinde açıldığı, mahkemece 6111 sayılı Yasa hükümleri dikkate alınmadan davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
25.02.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa"nın 208 ve 209. maddeleri ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun 7. maddesine iki fıkra ve bundan başka geçici 10. madde eklenmiştir. Buna göre 5737 sayılı Vakıflar Yasası’nın 7.maddesinde; mazbut vakıflarda intifa hakları, galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren, vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olmak ve galle fazlasının mevcudiyeti şartıyla Genel Müdürlükçe belirleneceği, Geçici 10. maddesinde ise, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanunun 7.maddesine eklenen hükümlerin, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış ve halen devam eden intifa haklarının ödenmesi, malvarlığı ve gelirlerinin tespitine ilişkin davalarda da uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddelerin mazbut vakıflar ile ilgili halen devam eden intifa haklarının ödenmesi, malvarlığı ve gelirlerinin tespitine ilişkin davalarda da uygulanacağının öngörülmüş olması, Dairemiz tarafından benimsenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.11.2014 gün ve 2013/18-1095 Esas 2014/897 Karar sayılı ilamının da bu yönde olması karşısında somut olayda 6111 sayılı Yasa hükümleri dikkate alınarak değerlendirme yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararının diğer yönler incelenmeksizin bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.