5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34580 Esas 2020/10206 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/34580
Karar No: 2020/10206
Karar Tarihi: 09.07.2020

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34580 Esas 2020/10206 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yargıladığı sanık hakkında beraat kararı vermiştir. Ancak nakil aracının iadesi kararı bakımından yapılan temyizde, aracın iadesine karar verildiği ancak müsadere dava konusu olduğu için yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı ve bu süre zarfında şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalmayacağı belirtilerek, müsadereye ilişkin davanın esas hükümden ayrı olarak incelenmesine karar verilmiştir. Sanık hakkında kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz taleplerinde ise 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesine eklenen düzenlemenin sanık lehine olması ve etkin pişmanlık uygulamasının yapılabilmesi nedeniyle yasal koşullarının saptanması gerektiği ve hak yoksunluklarına hükmedilirken Anayasa Mahkemesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca adli para cezasının taksitlendirilmesine karar verilirken 5237 sayılı TCK'nin 52/4. maddesi hükmüne uyulmadığı için karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5607 sayılı Kanun
19. Ceza Dairesi         2019/34580 E.  ,  2020/10206 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    I-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    II- Nakil aracının iadesi kararı bakımından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde,
    Yerel Mahkemece, mahkumiyet hükmüyle birlikte nakilde kullanılan aracın, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadare davasının konusu olması bakımından, 2 numaralı bozma kararıyla birlikte, aracın iadesi hükmününde ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalmayacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtay"ca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldırdığı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, müsadereye ilişkin davanın esas hükümden ayrı olarak incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesinde gösterilen gerekçeler yerinde görüldüğünden, katılan vekilinin temyiz talebinin reddine, HÜKMÜN ONANMASINA,

    III- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
    1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"nın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa’nın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa"nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    3-Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesine karar verilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK"nin 52/4. maddesi hükmüne aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının kararda belirtilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.