20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14193 Karar No: 2017/421 Karar Tarihi: 24.01.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/14193 Esas 2017/421 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/14193 E. , 2017/421 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 6. Tüketici ve ... 13. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 6. Tüketici Mahkemesince; tarafların tüketici tanımına uymadıklarıından genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesince ise uyuşmazlığın vekalet ilişkisinden kaynaklandığı, davacının tüketici, davalının da mesleki amaçla hareket eden kişi olduğu, uyuşmazlığın tüketici kanunun kapsamında değerlendirilmesi gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi" ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin işvereni olan dava dışı şirketten çalışırken işten çıkartılması sebebiyle ... 2. İş mahkemesinde işe iade davası açtığını, bu davada davalıyı vekil tayin ettiğini, dava sonucu bir kısım işçilik alacağının davalı tarafça tahsil edildiği halde müvekkiline ödenmediğinden, davalı hakkında icra takibi başlattıklarını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine yapmış olduğun itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalının ticari veya mesleki amaçlarla hareket ettiği, davacının ise tüketici olup, taraflar arasında 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemi niteliğinde olan vekalet ilişkisi bulunduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/01/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.