2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7068 Karar No: 2019/9263 Karar Tarihi: 21.05.2019
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/7068 Esas 2019/9263 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kararda, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği, ancak denetim süresi içinde yeni bir suç işlediği için mahkumiyetine karar verildiği ve temyiz süresinin on beş gün olduğu belirtilerek yanıltmaya neden olunduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, suça sürüklenen çocuğun cezalandırılmasına karar verilmiş olması karşısında, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise TCK'nın 50/3, 53/1 ve 53/4 maddeleri, CMUK'nun 305-326 maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 291/1 maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve 5395 sayılı Kanun'un 35/1 maddesi değinilmiştir.
2. Ceza Dairesi 2019/7068 E. , 2019/9263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 28/03/2013 tarihinde suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 24/04/2013 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde 15/01/2015 tarihinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle suça sürüklenen çocuğun yargılanarak mahkumiyetine karar verildiği ve mahkumiyet kararının kesinleştiği ve 20/07/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesiyle yapılan değişiklik uyarınca 5271 sayılı CMK’nın 291/1. maddesinde yedi gün olarak belirtilen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"nun 305-326. maddeleri uygulanmakta olduğundan, daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş dosyada temyiz süresine ilişkin bir değişiklik yapılmadığı dikkate alındığında; 21/11/2018 tarihli kararda temyiz süresinin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün olduğu belirtilerek yanıltmaya neden olunduğunun anlaşılması karşısında; yokluğunda verilip 05/12/2018 tarihinde tebliğ edilen kararı 18/12/2012 tarihli temyiz dilekçesi ile temyiz eden katılan vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmeyen ve fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunun gözetilmemesi, 2-Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 53/4. maddesi gereğince aynı Kanun"un 53/1. fıkrasında düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, 3-Dairemizin bozma ilamından sonra kabul edilen, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 15-18 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanunun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp rapor aldırılmasının zorunlu olmadığı ancak rapor aldırılmaması halinde gerekçesinin kararda gösterilmesi gerektiği halde, suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda gösterilmemesi, 4-Suça sürüklenen çocuğun cezalandırılmasına karar verilmiş olması karşısında; kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün istem gibi BOZULMASINA, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.