1. Ceza Dairesi 2017/280 E. , 2017/2081 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Hırsızlığa eksik teşebbüs suçundan sanık ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 491/3, 61, 522 ve 523, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 ve 6. maddeleri gereğince 156.00.- yeni Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine dair Amasya (kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 10/05/2005 tarihli ve 2005/137 esas, 2005/357 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı suç işlediğinden bahisle sanık hakkındaki tecilli ilâmının 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 95/2. maddesi uyarınca aynen infazına ilişkin Amasya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2016 tarihli ve 2016/152 esas, 2016/302 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın ortadan kaldırılmasına dair Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin 17/06/2016 tarihli ve 2016/612 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2011 tarihli ve 2011/-8-183 esas, 2011/304 sayılı ilamında; "…kesinleşmiş olmak koşuluyla hükmolunan cezanın 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenmesi durumunda, 765 sayılı TCY’nın 95/2. maddesine göre, sanığın hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde önceki verilen ceza türünden, bir cezaya ya da hapis cezasına mahkum olması halinde, aynen infazına karar verilmesi gerekmektedir… Aynen infaz kararının hangi Yasa hükümleri uyarınca verilmesi gerektiği konusunun değerlendirmesine gelince; 5237 sayılı TCY’nın 51. maddesinde, yalnızca özgürlüğü bağlayıcı cezaların ertelenebileceği öngörülmüştür. Bu nedenle, erteli cezanın 51/7. maddesi uyarınca çektirilmesine karar verilebilmesi, ancak erteli cezanın da özgürlüğü bağlayıcı cezaya ilişkin olması halinde olanaklıdır. Kaldı ki somut olayda, sanığın önceki cezasının 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenmiş para cezası olduğu nazara alındığında, aynen infaz kararının karma uygulama olmaması açısından 765 sayılı TCY’nın 95/2. maddesi uyarınca verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, yerel mahkemece sanığın erteli mahkumiyetinin aynen infazına karar verilmesi isabetli ise de; 765 sayılı TCY"nın 95/2. maddesi yerine, 5237 sayılı TCY"nın 51/7. maddesi uyarınca aynen infaz kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....." şeklinde belirtildiği üzere, merciince 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde sadece hapis cezalarının ertelenebilmesi, adli para cezalarının ertelenmesinin mümkün olmaması karşısında, sanığın 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanunu döneminde verilen ve 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince ertelenen para cezasının aynen infazının
mümkün görülmediği, 5237 sayılı Kanunun 51/7. maddesinin bu hususu doğruladığından bahisle itirazın kabulü ile sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının aynen infazına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de, 01/06/2005 tarihinden önce işlenen suçlara ilişkin verilen erteli adli para cezalarının aynen infazına engel yasal bir düzenleme bulunmaması, bilakis 765 sayılı Kanunun 95/2. maddesi uyarınca bu hususun diğer koşulların da varlığı halinde zorunlu olduğu dikkate alındığında, somut dava dosyasında sanığın hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde hırsızlık suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, verilen hapis cezasının ertelendiğinin anlaşılması karşısında, erteli adli para cezasının aynen infazına ilişkin verilen kararda herhangi bir usul ve yasa hükmüne aykırılık bulunmadığından, merciince yapılan itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26/12/2016 gün ve 94660652-105-05-10191-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin 17/06/2016 tarihli ve 2016/612 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.