20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14174 Karar No: 2017/417 Karar Tarihi: 24.01.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/14174 Esas 2017/417 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/14174 E. , 2017/417 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 1. Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın Tüketicinin Koruması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Tüketici Mahkemesince ise davanın tüketici mahkemesinde görülmesinde yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Somut olayda davacı vekili, davalı ile müvekkilinin, davalıya ait mesken niteliğindeki taşınmazın müvekkiline satılması hususunda anlaşarak, 11.10.2014 tarihinde gayrımenkul satış-kapora -cayma tazminatı protokolü düzenlediklerini, taşınmazın değerinin 205.000,00.- TL olarak belirlendiğini, müvekkilince 10.000,00.-TL"de kapora verildiğini, sözleşmede satıcının sözleşmeden cayması halinde 20.000,00.- TL"nin alıcıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı satıcının taşınmazı devre yanaşmadığından, cayma bedeli ve müvekkilinin uğradığı zararın tahsili için icra takibi başlattıklarını, takibin davalının itirazı üzerinde durduğunu ileri sürerek, borçlu davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının tüketici olduğu anlaşılmakta ise, davalının, satıcı yani ticari ve mesleki anlamda profesyonel mal ya da hizmet satan kişi tanımına uymadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/01/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.